Suçu ÇAYKUR’a, Özel Sektöre atmak en kolayı

2. sürgün çay başladı ama dertleri ile başladı. Çayın mı var derdin var, sözü söylenir oldu. Karadeniz’in yeşil altını çayı maalesef pula dönüştürüldü. Burada suçlu aramak, hatayı birilerine yüklemek kolay ve işin içinden çıkmak için en kestirme yol olur. Suçu ÇAYKUR’a atmak, özel sektöre vurmak işin içinde pürü pak olarak çıkmak için yeter de artar sanırım birilerince. Bu zamana kadar gerek ÇAYKUR’u gerekse Özel Sektörü en fazla eleştiren birisi olarak diyorum ki çayda yaşanan bu izdihamın en büyük belki de tek sorumlusu ÜRETİCİDİR.

Biliyorum ki işi başka yerlere çekip buradan siyasi malzeme çıkaranlar tek sorumlunun ÇAYKUR olduğunu söyleyip ihaleyi hükümete yüklemenin rahatlığı ile sallayıp duruyor, duracaklar. Çayı bilen, tanıyan, onunla meşgul olan herkes bilir ki çay 45-50 günde olgunlaşan bir üründür. Üreticiler bunu bildiği ve gördüğü halde 1.sürgünde erken başlayanlar bile 58- 60 günde çay kesmeye başladı. Geç başlayanların da aynı anda çaya başlaması ile yaşanan  kademeli başlama kayboldu. Herkes çaya birden yüklenince son yılların görülmemiş izdihamı yaşandı. ÇAYKUR tüm imkanlarını kullanarak alabildiği kadar çay almanın gayretinde bulanarak kontenjana bile son çare olarak gitmek zorunda kaldı.

ÇAYKUR kontenjan düşürdükçe vatandaş özel sektöre yüklenmeye başladı. Özel sektörde aşırı yüklenme sonucunda her zaman elini ovuşturarak beklediği  en büyük kozu fiyat düşürerek cevap vermiş lakin fiyat düşüşü bile üreticiyi durduramamış. Özel sektör de kontenjan ve haftalık tatil uygulamasına giderek bu yoğunluğu durdurmanın çaresini bulmaya çalışıyor.  Bu müstahsil yapısı ile de sonuç vermeyeceğini düşünmüyorum.

İzdihamın bu sürgündeki baş sorumlusu üretici frene basarsa bu iş düzelir. Üretici bunu yapar mı pek emin değilim. Çünkü kimisi çay geçti bir an önce çayı bitirmeliyim. Kimisi benin çok izinim yok haraç mezat bitirip satıp işime dönmeliyim. (3. Nesil Üretici) Bazısı da işi yok, gücü yok tembelliğinden çalışası yok işçi tutup acelece çayın “derdinden” kurtulmanın derdiyle çaya yüklenen bir garip kesim de bu yoğunluğun müsebbiplerinden olduğunu söyleyebiliriz.

Sakın yanlış anlaşılmasın ÇAYKUR’un, özel sektörün sütten çıkma ak kaşık olduğunu söylemiyorum. Bu sürgündeki izdihamın baş sorumlularının onlar olmadığını söylüyorum. Bu yoğunluğu durdurmanın en iyi yolu ara vermek, yavaş gitmek, izdihamı önlemektir. Çayı kalitesini de fiyatını da düşürmeden hak ettiği değeri vermek için tüm paydaşlar elinden geleni yapmalıdır. Özel sektörün fiyat düşürmesine karşın ÇAYKUR elindeki en büyük koz KOTALARI kaldırdığını ilan edip üreticiyi rahatlatmak bu süreçte yapılabilecek iyi bir hamle  olacaktır. Bunu yapar mı ÇAYKUR? Yapmaz çünkü hükümetin daha önce eleştirdiği Kemal Derviş Yasalarından olan ürünlere KOTA getirme sistemini devam ettirerek tüccarın yanında yer almaktan geri durmadı. Üreticiye ihanet olan tüm ürünlere KOTA kaldırılıp üreticinin eli rahatlamalı, tüccara nasıl olsa en kötü ihtimal kotadan fazlasını bana getirecekler rahatlığı elinden alınmalıdır.

Lütfen bir nefes alalım, biraz duralım, yoğunluğu azaltıp fırsatçılara da yol göstermeyelim.