Sabah işe gitmek için caddeden yürürken yaşlı bir amca karşıdan geliyordu, gözlerim amcaya bakıyor ki Allah’ın Selamını verip yoluma devam edeyim. Ancak umduğumu bulamadım, amca beni bile görmeden yoluna devam etti. Sonra düşündüm de şehirde ne hale geldik neredeyse Selamun aleyküm (Allah’ın selamı sizin üzerinize olsun) sözünü unutacak hale geldik.
Hatırlıyorum da 10 sene öncesini, köyde bulunduğumuz günlerde yazın akraba coşkusu ile geçen zaman, köyde dolaştığımız zamanda ise bizleri gören biri Allah’ın selamı verilmesinin ardından kimlerdensin sözü. Az da olsa yapılan sohbetin getirdiği birçok anlam, samimiyet, birliktelik ortaya çıkıyordu. Bugünse geldiğimiz noktada köylerde azalan nüfus, şehirlerde ise artan insan kalabalığı sonucunda içler acısı bir durum ile karşı karşıyayız.
Şehirde bir fertsiniz. Caddede gezerken farklı insanlar ile karşı karşıya gelirsiniz. Bir kişinin yüzüne bakarsanız bir karşılık beklersiniz ya umurunda olmaz ya da niye baktın diye size karşılık verir. Başka kişilerde de aynı ifadeleri görünce sizde topluma ayak uydurma yollarına girersiniz. Bir bakmışsınız ki eskiden kazanılan örf ve adetlerden eser bile kalmamış. Düşülen hale üzülür büyüklerimiz, ancak seslerini çıkartamazlar. Çünkü, ….
Son dönemlerde toplumda hissedilen birçok olumsuzluklar var. Bunları görmezden gelen insanlarımız kaybedilen değerleri geri nasıl getireceklerini bile düşünmemektedirler.
Kişi kendinden sorumludur. O halde İmanın şartlarından olan “Ahiret gününe iman” konusuna ne kadar idrak sahip olunduğu herkes tarafından sorgulanmalıdır. Mahşer gününde kimse birbirinin sıkıntılı durumunu görmemek için birbirinden kaçacak. O halde sağlık sıhhatimiz yerinde iken vicdanımızı sorgulayıp ne durumda olduğumuzu düşünerek nasıl düzelebilirim yollarına girmek için geç kalınmamalıdır.
Zararın neresinden dönersem kardır düşüncesi ile hareket edip toplumsal bilinçlenme adına üzerimize düşen görevleri yapmalıyız. Ben yapmam o yapsın düşüncesi beklentiye girmektir. Mümin, her yaptığı şeyi Allah emrettiği için yapar. Ne kendi, ne ailesi, ne de beraber olduğu insanların çıkarlarını kat ’iyen düşünmez.
Selamın İslam toplumunda yaygınlaştırılmasını emreden Allah elçisi, bir hadisinde bunun toplumsal sonucunu şöyle açıklamıştır:
Ruhumu kudret elinde tutan Allah’a yemin olsun ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız. Yaptığınız zaman birbirinizi seveceğiniz bir ameli size haber vereyim mi? Aranızda selamı yayınız. (Müslüm, İman 93)
Es-Selamü Aleyküm
İBRAHİM TURAN 9 Yıl Önce
Abdurrahman Bey; yazı çok güzel. Beni biraz tanırsınız. Bende tokalaşma işine kafayı taktım. Adam öyle bir tokalaşıyor ki nereden çıktı bu adam der gibi, yada sanki elinde pislik varmış gibi ereti tutar çeker. Kardeşim hoşuna gitmiyorsam selam verme, tokalaşma. Hürmetler.
ahmet 9 Yıl Önce
abdurrahman bey gerçekten önemli bir konuya değindiniz bunlar maalesef kaybolan değerlerimiz.