2021-12-14 11:52:26

Suya sabuna dokunmadan

İzzet KELEŞ

izzetkelests61@gmail.com 14 Aralık 2021, 11:52

İnsan bazen yazmak ister, bazen de yazmamak ister. Kişi için ikisinin de haklı gerekçeleri vardır. Yazdıklarınız birilerini kırıyor, rahatsız ediyor, üzüyorsa  yazmamak daha evladır diyorsunuz kendi kendinize. Yazmadığınızda ise içiniz daralıyor, her şey üzerinize geliyor gibi olduğunda ise yazmaktan başka çare kalmıyor size. Nereye kadar, nasıl ve niçin soruları kafanızda savaş halindeyken bir bakmışsınız ki bilgisayar başına kurulmuş kendinizi yazının içinde bulmuşsunuz. Ona değdi, buna değdi; o istedi, bu istemediye bakmadan uzun süre  ara verdiğimiz yazılarımıza bu hafta bir ara verelim dedik. Bakalım kalemimiz, yüreğimiz, zihnimiz paslanmış mı? Takdir sizlerin.

              Bu mevsimde bu sıcaklar ne güzel !

Değişen iklim olayları mevsim kavramlarımız üzerinde de önemli değişiklikler yapacağa benziyor. Son yıllarda ne tam anlamıyla yaz mevsimlerini ne tam anlamıyla kış mevsimlerini yaşıyoruz. Yaşadığımı güzelim Karadeniz Bölgesinde özellikle son yıllarda  yaşadığımız güzel havalar kış mevsimi değil adeta yaz mevsimi tadında geçiyor. Şimdi bu güzel havaların tadını çıkarmanın keyfiyle mutlu oluyoruz. Ancak  değişen bu iklim olayları geleceğe dair endişelerimizi artırmıyor değil. Rabbim  korktuklarımızdan emin eylesin bizleri. Rabbim felaketlerden tüm insanlığı korusun.

                                    

Gücü kadar yolsuz toplum olduk malesef

Ekonomi ile yatıyor, ekonomi ile kalkıyoruz bu aralar. Çarşıda, pazarda, manavda, bakkalda bir çılgınlıktır gidiyor.Değil aylık haftalık yapılan zamlar milletin belini büküyor, moralini bozuyor. Milletçe homurdanmalar altından zor kalkılacak sürece doğru süreklendiğimizi gösteriyor. Döviz, altın, faiz kıskacında sıkışan Türkiye bu durumdan çıkmak için bazı girişimler yapmasına rağmen sanki birileri bunu boşa çıkarmak için yeni hamleler yapıyor. Buraya kadarki değerlendirme olayın içeride ve dışarıdaki işbirlikçilerin olduğunu kabul edersek sorunu çözmüş olur muyuz?  Piyasalardaki fiyatların bu kadar korkunç derecede artmasını ne ile açıklayacağız?

Zam borbandımanına tutulmuş milletimizin  ne yapacağı, buradan nasıl çıkacağını kestirmek oldukça zor. Un, şeker, yağ, yem, süt, yumurta vs. gıda fiyatlarındaki artışın  nerede duracağını kimse kestiremiyor. Vatandaşın alım gücünü düşürürken işler tehlikeli hal almaya devam ediyor. Demir, kum, çakıl, çimento ve diğer inşaat malzemelerindeki zamlar inşaat sektöründe büyük düşüşlere, konut satışları ve kiralardaki yüksek artışlara  neden olmuş. Araç fiyatlarındaki uçuk artışlar tam anlamıyla akıl tutulmasından başka bir şey değildir.

Tüm bu fiyat artışlarını yönetimsel zaafiyetle açıklamak mümkün mü? İşin kolayına kaçmadan herkes kendince bir durum tespiti yapması, şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekir. Piyasada yağ arzını kısan toptancı sen bu zamlardan sorumlu değil misin? Oto piyasalarından sıfır araçları çekip stokçuluk yapan galerici patron araç fiyatlarındaki akıl almaz artıştan kendini yok sayabilir misin? Bu ve bunun gibi örnekleri artırabileceğimiz olaylar bize bir kez daha bu ülkede; herkesin kendi gücü kadar yolsuzluk yapabileceği gerçeğini gösteriyor. Demek ki yolsuzluk yapmak için ille de iktidar olmak gerekmiyor. Kendi gücünün yettiği yerde adaletten uzak, fırsatsızlık yapıyorsanız siz de yolsuzluk yapıyorsunuz demektir. Anlıyoruz ki güç arttıkça gücü kendi çıkarına kullanma güdüsü artıyor. Hükümet de işi dış güçlere atmanın kolaycılığı ile işin içinde çıkamayacağını görmelidir. Yolsuzluk, adaletsizlik, rüşvet gibi olayların üzerine gidip samimi temizlik yapmalıdır.

Millet olmanın en önemli asıflarından birisi zor günlerde dayanışma içinde olabilmektir. Bu dayanışma milletçe büyümemizi  sağlarken; şahşi çıkarlar için çalışmanın bölünüp yok olmamızın kapılarını açacağını hatırdan çıkarmamalıyız. Allah milletimizin ve memleketimizin yardımcısı olsun.  

Yorumlar (3)

Şahin Bitkin 2 Yıl Önce

Hani güzel bir hadis vardı ya! "Utanmadıktan sonra dilediğini yap" diye. İşte meydan bu tiplerle doldu,vesselam.

Okur 2 Yıl Önce

Düşündüklerimizi yazmışsınız, teşekkürler.

Bırak bu işleri 4 Hafta Önce

Dış güçlerin işi cümlesine çok güldüm. İç güçlerin desen tam isabet olcakdı. Adam 20 yıldır dış güçler diye diye ülkeyi sömürdü bütün ailesi dünya zenginler külübüne üye olduğunu göremeyecek kadar gör olmuşsunuz. Ama yemi verene birşey diyemezsin. Rızık Allah dan olduğuna inancınız yok. Kedi ile köpek arasındaki farkı bir öğrenin. (Kedi yediğinin sahibi Allah köpek ise yediğinin sahibi ona veren olduğunu sanır). Onun için ülkeyi kurtarmak isteyen kendisinden başlasın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.