2012-10-16 09:37:14

Yakınlaştıran Kurban

Adil Ebediyet

16 Ekim 2012, 09:37

Kurb kelimesinden geldiği söylenen kurban "Yakınlık. Yakında oluş. Yakın olmak. Yakınlık kazanmak" anlamını tamamlayan, toplumsal hislerin bütünlüğüne yönelten, insan olma olgusuna vurgu yapıp, renklerin, ırkların, milletleri oluşturan fertlerin biraraya gelebilmesi için bir vesile olabileceğini hatırlatan, bizim bahçemizde asıl manasının yaşandığı bir yakınlaşma atmosferi bir arınma iklimidir.
Günümüzde kurban dünya sahnesinde asıl oynaması gerektiği rolu oynamak için yola çıkmış durumdadır. Bunu Romanya’da, Türkmenistan’da bizzat gördüm, yaşadım. Henüz yolun başında bir yolcu kurban.  İleride bir tarihte dünyanın şu anda önem verdiği coşkulu kutlamaları gibi, insanları birbirine kucaklaştıracak bir formata ulaşacağına inanıyorum. Bu insanlık dersini de dünyaya vermeyi Rabbim bir avuç Anadolu insanına nasip edecek   inşaallah.
Kurban vesilesiyle birbirini tanımayan insanlar tanışacak. İnsanlık kurban vesilesiyle birbirini anlama fırsatı bulacak.
Dünyanın  asıl sorunu İslam’ı bir türlü anlayamaması, aslında müslümanların kendini ifade edememesidir.
Gerçek müslümanlığın  karşısında olan art niyetli insanların, insanlığın kucaklaşamamsı  için yollara bir sürü engel koyanların oyununu bozacak olan kurbandır.
Bunu engellemeye çalışan gafil zihniyetlerin en son oyunu, komşu ülkedeki kardeşlerimizi kullanarak Eset belasıyla bizi durdurmaya çalışıyor olmasıdır bu çok açık...
Kurban arınmış, halis niyetlerle dünyadaki zalimlerin makamlarını ve saltanatlarını sarsabilecek bir güce sahiptir. Bu samimiyet kıvılcımları Anadolu insanının yüreğinden çıkmaya başlamıştır.
Romanya’da Romen apartman yöneticisine, mesai arkadaşım bir Romen  mühendise verdiğim kurban etinin ve Ramazan’da beraber yediğimiz iftar yemeklerinin, bir sonraki sene onların da kurban kestirip dağıtılma isteğine, oruç tutmak isteğine sebep olduğunu bizzat yaşadım.
İnsanlık raydan çıkmış yol alıyor birkaç asırdır. Bu yüzden insanlar ölüyor değişik coğrafyalarda, adaletsizlikler yaşanıyor dört bir yanda.
İnsanlık bir milletin yeniden dirilişini bekliyor aslında.
O millet küllerinden Rabbimin izniyle yeniden eski kalp atışlarının sinyallerini vermeye başlamıştır, yeniden hayat buluyor bu millet eski köklerinden aldığı gıdalar ile.
Bu millet dünyanın son çeyreğinde yeniden sahne almak için Hakk yolunun neferi olarak, Nuh’un gemisinin tayfası olarak yeniden karınca gibi çalışmaya başlamıştır.
Bu millet Efendimizin gemisini, dünyanın herbir köşesine götürmek için okyanuslarda yüzdürmeye başlamıştır.
Bu millet Rabbine verdiği sözü ile,  Efendimize bağlılığından şaşmaz bir kararlılıkla ebediyete yelken açmış durumdadır.
Bu millet Efendimiz zamanındakine benzer bir şekilde, hiç tanımadığı insanlara kurban göndererek, erzak göndererek, su göndererek, aşk şefk göndererek, Efendimizin soluklarını hissettirerek, O’na aşık gönüllerin hala dünyada var olduğunu haykırıyor.
Günümüz menfaat dünyasında, sofrasındaki iki tabak yemekten birini bilmediği coğrafyalara gönderip, insanlar arasında, milletler arasında dostluk köprüleri kurmaya çalışan, bunu Efendimize olan aşkı ve Rabbine olan sadakati için yapan   bu imanlı insanların ebediyette nasıl ağırlanacağını bize Efendimiz müjdeliyor. 
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir defasında Ebu Hüreyre -radiyallâhu anh- Hazretleri'ne öğüt ve nasihatte bulunurken, kurtuluşa erişebilmesi için ona âhir zamanda gelecek olan bu topluluğa uymasını tavsiye etmiş ve onların kimler olduklarını açıkça ifşâ ederek şöyle buyurmuştu:
"Ey Ebu Hüreyre! Sen, insanlar çekindikleri zaman çekinmeyen, insanlar ateşten emin olmak istediklerinde korku duymayan topluluğun yolu üzerinde bulun!"
Ebu Hüreyre -radiyallâhu anh- dedi ki:
"Yâ Resulellah! Onların vasfını bana anlat ki onları tanıyayım!"
Efendimiz Buyurdular ki:
"Onlar benim ümmetimden, âhir zamanda gelecek bir topluluktur ki; kıyamet gününde, tıpkı peygamberlerin haşrolunduğu gibi haşrolunacaklardır. İnsanlar, durumları gösterilip de onları gördükleri zaman, onların peygamberler olduklarını sanacaklar. Tâ ki ben; 'Ümmetimdir, ümmetimdir!..' deyip de kendilerini tanıtıncaya kadar... Nihayet halk onların peygamber olmadıklarını anlayacak. Şimşek ve rüzgâr misâli geçip gidecekler, nurlarından mahşer ehlinin gözleri kamaşacak!" 1
Bu müjdelenen topluluktan olabilmek için Rabbim hepimize verebilme kolaylığı versin,
Kurbanda bizi coştursun aşkımızı şefkimizi artırsın.
Afrika’da aç insanlar olduğunu bildiğim bir ortamda kurban etlerini dolabımda saklıyorsam bu müjdelenen topluluktan olamam. Rabbim beni coştur, infak duygumu geliştir, beni verenlerin, eli açık cömertlerin, Hadis-i Şerifte müjdelenen baba yğitlerin yolundan yürüt.
Rabbim bizlere Kurban atmosferlerinde kurbet ( Rabbine yakın olma) iklimlerini soluklatsın, ahir zamanda nurlarından göz kamaştıranlardan eylesin.
Amin. Amin. Amin...
Ötelere yatırım için bir fırsat zaman dilimi olan Kurban Bayramımız şimdiden Mübarek olsun.
Satgılarımla...                      
 
1-hakikat.com sitesinden yararlanılarak Hadis-i Şerifi  değiştirmeden yazma imkanı bulunmuştur.

Yorumlar (1)

ahmet eren 12 Yıl Önce

Kurban vermektir, dağıtmaktır. İnsanlar verdikçe yerine fazlasının geldiğini anlamaları lazım. Gerçekten verdikçe fazlasıyla geliyor. Allah herşeyi biliyor görüyor. Veren O, alan O. O'nun için verirsek O fazlasını verebilir. Kaldı ki gelsin diye vermemek lazım. Beklentisiz olmak lazım. Kurban vesilesiyle vermek lazım. Katılıyorum...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.