2012-07-26 11:17:29

Futbolun Hakettiği değer

Adil Ebediyet

26 Temmuz 2012, 11:17

Karadeniz insanı merttir.
Türk’ün ve Anadolu insanının bütün özelliklerini enginliğince bu yörenin insanında bulmak mümkün.
Bu özelliklerden öne çıkanları ise manevi konulardaki hassasiyeti ve adaletsizliğe vicdanında geçit vermemesi önceliki olarak sayılabilir.

Bu yüzden, futbolda yaşanılan namertlikleri içimize sindirmemiz pek mümkün olmuyor.
Ne yıllarca elimizden çalınan şampiyonlukları, ne sinsice elimizden alınan oyuncuları, ne de futbol federasyonunun ( İstanbul takımlarının federasyonu aslında ) bize takındığı tavrı hala içimize sindirmiş değiliz.

Türkiye’de Futbol federasyonu İstanbul takımlarını koruyup muhafaza edecek, Anadolu takımlarının sesi çıkmaması için gerekli sadakaları verecek formata programlanmış durumda.

Ne zaman bir Anadolu takımı ( en son örneği Bursa, bir zamanlar Gaziantep, her zaman Trabzon ) maddi manevi İstanbul takımlarının seviyesine çıkar o zaman Federasyonun ceza kurulları, hayallerini yazan gözlemci kurulları devreye girer.
Terörist faaliyetleri görmeyen gözler senin stadındaki vefa ile cefa ile terlemiş taraftar atletlerinden korkar, terli atletleri ceza sahasının içinde tehdit unsuru sayar.

Şike olayları çerçevesinde anlaşılmıştır ki Türkiye’de Futbol bir çetenin eline düşmüştür, federasyon çetenin taşeronudur, çetenin istediğini yapmaktadır. Hatta T.C.’ nin futbol federasyon adını kullanarak asıl çiftlik haline getirdikleri takımın haklarını korumaya ve yalan üstüne bir saadet kurmaya çalışmaktadırlar.

Bakalım UEFA, FİFA bu konuları ne kadar anlayabilmiş ve bakalım ne kadar adaletli olabilecekler.
Bu yaşanılanlara maalesef Hükümetimizde jet hızıyla kanun çıkararak yol vermiş durumdadır.
Bir taraftar olarak böyle bir adaletsizliğe boyun eğmek mümkün değildir.

Trabzon halkı, futbolla yaşasa da, futbol onun için çok şey ifade etse de, hayat için her şey olmamalı ve inadına futbola hak ettiği kadar değer vermelidir.

Kendine yapılanları içine sindiremese de takımına  destek vermekte en ufak bir bezginlik göstermemelidir.
Taraftarlarımız arasında çatlak sesler olsa da görevde kaldığı sürece başkan ya da teknik heyet bizi temsil ediyordur ve daima desteklenmelidir.

Eleştirmek en doğal hakkımız olsa da, bu eleştiriler ulusal medyada  bizi zayıflatacak haber haline gelmemelidir.
Bu yaşananlar doğrultusunda ( şike ve transfer olayları ) medyada fırsat kollayan ve her fırsatta bizi zayıf ve bölünmüş göstermeye, bizden intikam almaya çalışacak, renklerini bir tarafa bırakamamış, içlerinde Trabzon’a zarar verme duygusu ile yaşayan, hatta bu konuda şike ile kendi camiasını karalayıp, bu gerçeği örtbas etmeye çalışacak insanların görevlendirdiği, basın adı altında zavallı bir insan gurubunun olduğu apaçıktır.

Unutulmamalıdır ki, şike olaylarında karşı karşıya geldi gibi gözüken Fener ve Galatasaray, yarın ortak çıkarları uğruna Trabzonspor’a karşı, Bursa’ya karşı, Gaziantep’e karşı bizim bilmediğimiz kapalı kapılar ardında ittifak kurmuş veya kuracak olabilirler.

Çünkü bu iki kulüp para için dostlukları ayaklar altına almak dahil , yapmayacaklari şey olmadığını açık açık ıspat etmişlerdir. Burak olayı çok önemli değil. Burada yönetimi yanıltan Burak olmuştur bana göre. Burak son anda saf değiştirince yönetim zor durumda kalmıştır. Yazıklar olsun diyelim. Burada başkana suç bulunuyor ama yapılan Trabzon’a yapılmıştır.
Birlik olmadan güç olmayacağına göre önce birlik olmanın şartlarını tesis edelim, ondan sonra güçlü olmanın mutluluğunu daima yaşayalım.

Fenerbahçe artık mert bir yavuz hırsız, Galatasaray kaypak ve güvenilmez, para için dostunu satan insanlar topluluğu, Beşiktaş ise kendi insanları tarafından batırılma noktasına getirilmiş şimdilik zavalli bir camiadır.
Biz ise bunların içerisinde en karakterli, şanlı tarihinde en ufak bir leke olmayan, küçük şehrin gururlu ve karakterli büyük takımıyız.

Trabzon’un şanlı tarihine yakışır bır duruş sergilemeli giden futbolculara güle güle derken, gelenlere bağrımızı açmalı ve gidenin ardından ağlamaktan vazgeçmeliyiz.

Burak’i Burak yapan, Selçuk’u Selçuk yapan Trabzon’dur. Trabzon daha nice Gökdenizler, nice Fatihler, nice Şenollar çıkaracaktır.

Trabzon hep var olacaktır. Trabzon tarih yazarken, ömür hazinemizden eksilmekte ve bu dünya için sahip olduğumuz sermayemiz bir bir tükenmektedir.

Biz önce Allah’ın kuluyuz. Dünya’yı dolu dolu yaşarken kulluk sorumluluklarımızda bir gevşeklik göstermek, ötelerde kaybedenlerden olanlarla haşrolmamız ihtimalini doğurmaktadır.

Biz günahların takımını koşulsuz destekleyenler gibi olamayız.
Biz ahret odaklı bir hayat güderken, kalbimizin küçük bir odacığını büyük bir sevgiyle donatarak, taraftarı olduğumuz Trabzonsporumuzu ölçülü destekleyen güzide şehrin yüreki güzel insanlarıyız.

Futbol bizi bu yoldan alıkoyarsa, aşırıya götürürse zarar etmiş oluruz.
Akli selimin kabul ettiği gibi Futbola hakettiği değerden fazlasını vermek, insan olarak, yaradılma gayesine muhalif bir durum endişesi arzetmektedir...
Saygılarımla...

Yorumlar (1)

şair yusuf cevahiroğlu 12 Yıl Önce

çok doğru karadeniz insanı merttir ,cömerttir ve insanına sadık bir millettir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.