2013-10-20 00:56:37

Camilerimizin Hayatımızdaki Yeri

Vahap VAHAPOĞLU

vahapoglu_61@hotmail.com 20 Ekim 2013, 00:56

“Allah’a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şahitlik edip dururken, Allah’ın mescitlerini imar etmeleri düşünülemez. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır. Allah’ın mescitlerini, ancak Allah’a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur. (Tevbe,9/17-18)


Cami; "Toplayan, bir araya getiren"   manasına gelen ve "cem'an" mastarından türeyen bir kavramdır. Dini anlamda; belirli bir amaçla insanları bünyesinde toplayan mekana cami denir. Cami kelimesi, başlangıçta sadece Cuma namazı kılınan "El mescidü'l Câmi" (Cemaati toplayan mescid) tamlamasının kısaltılmış şekli idi. 


Camiler dinî ve millî kültürümüzden ayrı düşünemeyeceğimiz değerlerimizin başında gelir. Camilerimiz, çok çeşitli fonksiyonları ifa etmesi bakımından önemli müesseselerimizdendir. Camilerimiz mabet olarak görev yapmanın yanında, birer halk üniversitesi olarak da görev yapmaktadır. Camilerde, müminlere her türlü kötülüklerden uzak durmalarının yanında; her türlü iyilik ve güzellikler, insan sevgisi, vatan, bayrak, ezan, Kur'an sevgisi, ana-babaya, öğretmene, ulu'l-emre... itaat anlatılır. 


Camiler, zengin-fakir, köylü-şehirli, amir-memur, resmi-sivil, yaşlı-genç, siyah-beyaz, yerli-yabancı... herkesi bünyesinde toplayan mekanlardır. Bir ülkenin, Müslüman ülkesi olmasının mührü ve tapu senetleridir. Camiler; aynı safta omuz omuza, diz dize namaz kıldığımız mabetlerimizdir. Üzüntülerimizi giderdiğimiz, moralimizi müspet anlamda düzelttiğimiz, birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik duygularımızı, hoşgörü anlayışımızı güçlendirdiğimiz ve pekiştirdiğimiz yerlerdir. Birbirimize merhamet etmeyi, acıları paylaşmayı, kimsesiz-yoksul, dul ve yetimlere yardım etme duygularını kazandığımız mabetlerdir.


Resulüllah (s.a.v)buyurdular ki:"Kim içerisinde Allah(ın adı) zikredilsin diye  bir mescit bina ederse, Allah da ona cennette bir ev bina eder." (Nesâî, Mesacid 1, (II, 31))


Peygamberimizin inşa ettiği Mescid-i Nebevi müminlerin topluca ibadet ettiği bir mabet, önemli kararların alındığı idare merkezi, gelen yabancı elçilerin kabul edildiği ve İslam’ın anlatıldığı bir okul, Suffe kısmıyla en büyük sahabi âlimlerinin yetiştirildiği bir üniversite olmuştur. Bunu örnek alan İslam ümmeti medreseleri, sebilleri, şifahaneleri, aş evlerini, çeşmeleri, camilerin etrafında inşa etmiş, camileri külliye olarak düşünmüşlerdir.


Bugüne kadar camilerimiz, İslam toplumunun oluşumunda, insanların eğitiminde, toplumumuzun birliğinde ve gelişiminde  önemli bir rol ifa etmiştir. Bundan sonra da Allah’ın yardımı ve müminlerin gayreti ile camilerimiz,  toplumun kalbi nesillerin dini eğitim merkezi, müminlerin ikinci adresi  olmaya devam edecektir. Bu sebeple Müslümanlar, mevcut camilerin korunması, yaşatılması, ihtiyaçlarının karşılanması ve gerekmesi halinde yeni camilerin inşası konusunda hiçbir fedakarlıktan çekinmeyeceklerdir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.