2023-08-07 10:59:23

Elini taşın altına koymalısın…

Salih Çakıroğlu

07 Ağustos 2023, 10:59

Eğitim sistemimize bilgiye ilaveten ciddi bir İslam ahlakı dersi, toplumsal olana saygı dersi koymalıyız.
Putperest diye eleştirdiğimiz elin G.Kore'lisi, çocuğuna topluma saygıyı öğretiyor. Evde, iş yerinde,
okulda, tuvalette, yolda, metroda, ibadethanede nasıl davranması gerektiğini uygulama ile gösteriyor.
Yine putperest olan Japon, geçmişini hatırlayıp ders çıkarsın diye, 80 sene önce atılmış atom
bombasının tahribatını göstermek üzere, bütün öğrencilerini ilgili mekanlara ziyarete getiriyor.
Sonunda ortaya bir vidayı yanlış taktığı için intihar eden bir Kore'li mühendis çıkabiliyor. (Yaptığı da
kendi ülkesi için bile olmayan bir köprü, yani başkasına yaptığı iş.) Veya işyerini zarar uğrattığı için
intihar eden putperestler oluyor.
Elin putperesti, İnsana müthiş bir sorumluluk duygusu, müthiş bir iş ahlakı yüklüyor. Ortaya da en
küçük hatada kendisini dahi affetmeyen, her işini hakkıyla yerine getirmeye gayret eden insan modeli
çıkıyor.
Peki!
Aynı ahlak ve sorumluluk, yani işini düzgün yapmak, hakkı tesis, adil olmak, köprüyü, barajı, yolu,
ihaleyi düzgün yapmak müslümanın da vazifesi değil mi?
El Cevap : Pek tabii vazifesi, hem de inandığını söylediği Kuran'ın ona yüklediği sorumluluk ve hesabını
vereceğini söylediği ayetlerin gereğidir.
Sonuç 1: Gavurun yüklendiği kadar sorumluluk yüklenemeyen müslüman görünümlü insanlar.
2. Yanlışı önce eliyle düzeltmesi gereken müslüman elini çekiyor. Veya yanlışa imza atmaya devam
ediyor.
3.Bir doğruyu yerine getirirken, menfaat kaybına uğramanın korkusuyla sondan önceki aşama olan
diliyle düzeltmekten dahi korkan "nüfus kağıdı müslümanları" ile dolu etrafımız.(Eskiden nüfus
kayıtlarında din hanesi olur orada da müslüman yazardı ondan mütevellit zaman zaman kullandığım
bir ifade)
4. Buğz aşaması içte kaldığı için ne oluyor bilemiyoruz :)
Dört aşamada dahi başarısız olan müslümanlar eliyle başarı beklemeye devam ediyoruz. İnşallah
başaracağız !!!
Bunca eleştiriden sonra çözüm önerisi yok mu derseniz, yazının içinden o cevap çıkacağı halde ben
yine de onlarca çözümden bir kaçını yazmak istiyorum.
1.Bizim eski sistemde okulda veya sınıfta kalma vardı, başarılı olana da takdir veya teşekkür belgesi
verilirdi. Şimdi gördüğüm kadarıyla ilköğretimde sınıfta kalma yok, ne ilmi bilgiye ne topluma ait hiç
bir şey almadan mezuniyet var, yani ödül var ama ceza yok ve bu durum daha hayata başlangıç
seviyesinde.
Daha hayata yeni başlarken sorumluluk yüklenmeyi öğrenmeyen çocuk büyüyünce yüklenir mi?, işini
düzgün yapar mı?
Herkes kendi cevabını versin ama Bence yapmaz. Veya en azından beklenen ölçüde yapamaz.
2.Namaz öncesi safta düz bir sırada ve düzgün bir şekilde duramayıp saçma sapan oturan, namaza
plajdan çıkmış gibi kısa şortla gelen, arkadakine arkasının mahremini gösteren, Allah'ın huzurunda
yapılacak 10dakikalık ibadette dahi sorumluluğunu taşıyamayan adamlarla tam bir toplumsal düzen
kurulabilir mi?
Dini, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu yüklenmeyenlerle iyi sonuçlar çıkarılabilir mi?
Herkes kendi cevabını versin ama bence olmaz. Veya beklenen ölçüde olmaz.
3.Bu iki önerinin son cümlesi ile başka bir açılım yapayım.
Bizler azla mı yetineceğiz, yoksa işi, adaleti, hakkı tesis etmeyi tam olarak yerine mi getireceğiz.?
Buğz mu edeceğiz, elimizle mi düzelteceğiz.
Birincisi azla yetinmedir. İkincisi sorumluluk almak ve onu hakkıyla yerine getirmektir.
Beklenen ölçüye ulaşmak için elini taşın altına koymak zorundasın. Bedeline katlanmak müslüman
olmanın gereğidir.
Salih ÇAKIROĞLU
05/07/2023
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.