Gençlik Geleceğimizdir
Gençlik, bir ülkenin geleceğidir.
Gençlik bir toplumun en büyük zenginliğidir.
Gençlik…
Gelişmek, geleceğe yürümek, yarınlara umutla bakmak ve daha iyi yarınlar demektir.
Bugün teknoloji ve fende ilerlemiş olan Avrupa gençliğini kaybettiği için kendini de kaybediyor.
Doğu toplumları ise gençlik potansiyelini kullanarak yükseliş grafiği çiziyorlar.
Bizim için ilk öncelik kendi gençliğimiz ve öncüsü olduğumuz İslam Toplumlarının gençliğidir.
Meseleye derinlemesine baktığımızda son yüz yılda batılı medeniyet ve haçlı zihniyeti gençlerimizin içindeki ruhu adeta söküp almayı kendine hedef olarak belirlemiştir.
Daha on iki yaşında İstanbul’u fethetmenin planlarını yastığının altında büyüten gençlik şuurundan kendisini batının kısa pantolonuna, anlık zevklerine, günlük basit heveslerine ve şeklini batıya benzetmeye indirgeyen bir gençlik anlayışına dönüştürüldü gençliğimiz…
Oysa İstanbul’u haçlı zulmünden kurtarmak isteyen Sultan Fatih, Avrupa’ya İslam’ın nurunu taşımak için Viyana kapılarına yürüyen Kanuni, Mısır’ı ve Arap Yarımadasını Firavun zihniyetinden kurtaran Yavuz ve içi çürütülmüş şanlı Osmanlı’yı ayakta tutmaya çalışan Sultan Abdülhamid “bizim gençlerimiz yani geleceğimiz batının oyuncağı olmamalı” diyordu.
Tam aksine bizim gençlerimizin dünyada huzur, barış, sevgi ve hakkın temsilcileri olmasını istiyorlardı.
Geldiğimiz noktada batının ruhu olmayan sistemlerinin dünyayı getirdiği nokta hepimizin gözleri önünde duruyor.
Her nereye bakarsak acı ve gözyaşı görüyoruz.
Gençlerimiz mutluluğu ailesinde, kitaplarda, dostluklarda, iyilik yapmakta değil dizilerde, sosyal medyada, sokaklarda ve hatta uyuşturucularda arıyor.
Kendilerine örnek kendi medeniyetinin büyüklerini, örnek şahsiyetlerini değil batının adeta kağıttan kahramanlarını veya televizyonlardaki ahlak ve maneviyat bilmez palyaçoları örnek almalarının önüne geçmeliyiz.
Biz neden böyle olduk? Bize ne oldu? Bizi kim bu hale getirdi?
Ne olur, bir an durup düşünelim. Düşünelim ve kendimize gelelim. Gençlerimiz için, onların bugünü ve yarınları için neler yapabiliriz diye bir muhasebe yapalım.
Gençlerimizin eğitimini sadece okullardan beklemek ne kadar doğru?
Her bir gencimiz bizim için büyük bir değer ve aslında bir hazine gibi…
Onları kendi hallerine veya kendileriyle sorunlarıyla baş başa bırakamayız.
Bilgili, eğitimli, anlayışlı, iyiliksever, imanlı, milli ve manevi değerlerine sahip bir gençlik yetiştirmek durumundayız.
Tarihini bilen, kendi medeniyetini iyi tanıyan, muhakeme gücü yüksek, aksiyon sahibi ve kültürlü olmalı gençlerimiz…
İyi insan, iyi müslüman ve örnek karakterler olmalı gençlerimiz…
Yüksek adalet duygusuna sahip, yürekli, cesur, kararlı ve şuurlu gençlerimiz olmalı bizim…
Sorunlu gençlik demek, sorunlu bir gelecek demektir.
Geleceğimizi ellerine teslim edeceğimiz gençlerimizi şimdi koruyamazsak, iyi yetiştiremezsek ve mutlu olmalarını sağlayamazsak, yarın onlardan hiçbir şey bekleyemeyiz.
NOT: 10 Şubat Sultan Abdülhamid’in ölüm yıldönümü. Gençlerimiz için çok iyi bir örnektir Sultan Abdülhamid. Onun hayatını, siyasetini, cesaretini, ufkunu ve bitti denilen Osmanlı’yı nasıl 33 yıl ayakta tuttuğunu anlamak ve gençlerimize anlatmakla başlayabiliriz.
Selam ve saygılarımla…
Sadullah KABAHASANOĞLU
07 ŞUBAT 2016