Üç aylar üzerine

Allah’ın izniyle birkaç gün önce üç aylar başladı. Bizleri bu üç aylara kavuşturan Allah’a sonsuz hamdü senalar olsun.

Bu ayların gelmesiyle kardeşlerimizde tatlı bir telaş olur. Kimi kardeşimiz oruçlar tutmaya başlar kimi kardeşimiz gece teheccüd namazlarına kalkmaya başlar kimi kardeşimiz kuran mukabelesi takip etmeye başlar. Sizlerin anlayacağınız evlere ve camilere bir huzur gelir.

Yazım bu aylarda ki kandil gecelerine yöneliktir. Kandil gecelerimiz yani; Regaip Kandili, Miraç kandili , Berat Kandili Recep ve Şaban aylarındadır. Hakkında süre inmiş olan Kadir Gecesi ise Ramazan ayındadır.

Ülkemizde bu geceler kandil geceleri olarak anılmaktadır. Bu gecelerden Regaip, Miraç ve Berat kandilinin kutlanmasına yönelik Peygamberimiz zamanında herhangi bir uygulama olmadığını yaptığım araştırmalardan öğrendim. Hele hele bazı yazılarda ve konuşmalarda bu gecelere yönelik ibadetlerden bahsedilmesi sünnete pekte uymamaktadır. Alllahınrasülü bu geceleri sadece dua ederek geçirmiştir. Bu gecelerde yapılan duaların kabul edileceği müjdesini vermiştir. Bakınız Peygamberimiz bu gecelerle ilgili ne buyurmaktadır; “Beş gece vardır ki bu gecelerde hulusi kalp ile yapılan dualar kabul edilecektir. Regaip kandilinde, miraç kandilinde, berat kandilinde, Cuma akşamları ve ramazan ve kurban bayramı günlerinde.”

Fakat iş Kadir gecesine gelince bu gecenin ihyası ile ilgili ayet ve hadis mevcuttur. Kadir gecesiyle ilgili inen süre kadir süresidir. Rabbimiz kadir süresinde “ Biz sana Kuranı kadir gecesinde indirdik…” Hadislere de baktığımızda kadir gecesiyle ilgili pek çok hadis vardır. Bunlardan birkaç tanesini sizlerle paylaşmak isterim.” Kadir gecesini Ramazan ayının son on gecesinde arayınız..” “ Kadir gecesini Ramazan ayının son on gecesinin tekli gecelerinde arayınız.” Kadir gecesi Ramazan ayının yirmi altıyı yirmi yediye bağlayan gecesinde arayınız.” Tüm bu ayet ve hadislerin ışığında şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki Peygamber Efendimiz Kadir gecesinde diğer kandil gecelerinde olmadığı kadar kendisini ibadet ve taata verirdi. Bu gecenin feyz ve bereketinden faydalanma için bu gecede sabahlara kadar Kuran okur namaz kılar ve zikir ederdi. Sahabeyi kiramda bu geceyi Peygamberimizin yaptığı gibi sabahlara kadar bu geceden faydalanmak için ibadetlerle geçirirdi.

Şimdi bir soruyla yazıma devam etmek isterim. Tüm bu kandil geceleri ne zaman bugün ki gibi kutlanmaya başlamıştır. Yani Peygamberimiz zamanında kandil gecesi olarak sadece Kadir gecesi kutlanırken ne zaman diliminde diğer kandillerde kutlanmaya başlamıştır?! Yaptığım çalışmalarda bu gecelerin kutlanması dedelerimiz ve ninelerimiz Osmanlılar zamanında kutlanmaya başladığını gördüm.

Bir soruyla konuma devam etmek isterim. Peygamberimiz zamanında Kadir gecesi dışında bir kandilin kutlanmaması bizlerin dedelerimizden ve ninelerimizden gelen bu kandilleri kutlamamızda herhangi bir beis var mıdır?! Bir beis olmasa gerektir. Çünkü yaşantı itibariyle asrı saadet toplumunu en yakın zaman dilimi Osmanlılar dönemi olduğunda icma hasıl olması bu geceleri topyekun olarak kutlanmasında herhangi bir beis olmasını kaldırmıştır. Yani bidat olsa Osmanlı uleması buna karşı çıkar ve bu gecelerin kutlanmasına karşı dururlardı. Osmanlı ulemasının kitaplarında bu gecelerin kutlanmasına eleştiri vari herhangi bir kayıt yoktur. Öylesi ise bu gecelerin kutlanması bidat değil hasenedir. Yani iyi bir ameldir.

Ayrıca bu gecelerde ,insanlarımızın bu yoğun hayat mücadelelerinde kendilerini Rabbimize vermelerinde ne gibi bir sakınca vardır?! Hiçbir sakınca yoktur. Bu gecelerde eğlence yerleri , oyun yerleri ve isyan bayrağının açılmış olan yerler kapanmaktadır. Bu bile bu gecelerin aslında ne kadar da önemli bir görev gördüğünü ortaya koymaktadır.

Bu kandil gecelerinde bol bol Kuran okuyalım, namazlar hele hele kaza namazlarımızı azami kılmaya çalışalım, bol bol zikir edelim ve çoluk çocuk evimizde İslami eserlerden beş on sahifede okursak çokta güzel olacaktır.


Üç ayların ve üç ayların özelinde Ramazanı hakkıyla eda etmek dileğiyle…

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24