SOKAK KÜLTÜRÜ

Bugün sabah okul girişi derse yarım saat kala okul İdaremizde Müdür Yardımcımız  Davut Hocamızla ve Öğretmen Arkadaşlardan  Pirağa Hocamızla güzel bir sohbet etme fırsatı bulduk. Müdür Yardımcımız Davut Hocamız Okula gelirken yaşadığı tuhaf bir olayla ilgili düşüncelerini bizlerle paylaştı. Hocamız okula gelirken dolmuştan inen bir kardeşimizden yaptığı ile ilgili olarak yani dolmuştan indikten sonra burnunu yere sümkürmüş bu kardeşimiz. Hocamız bu davranışın ne kadar  yanlış olduğunu bizlerle paylaştı. Bizlerde aynı düşüncede  olduğumuzu dile getirdik.

               Ne acıdır ki bizlerin kültüründe bu sokağa burun çekme adeti üzgünüm ama ne kadar tuhaf ve çirkinde olsa var. İnsanlarımız burunlarına gelen ve ağızlarına gelen balgam ve tükürüğü yerlere atmakta kendilerinde herhangi bir beis görmemekteler. Bende aynen Hocamız gibi şehrimizin güzide sokaklarından Kunduracılar caddesinde aynı davranışı gördüm. Bir kardeşimiz herkesin içerisinde sokağa burnunu çekmekte herhangi bir beis görmedi.

               Bu durum o kadar eski ki dedelerimiz ninelerimiz Osmanlı Medeniyetinde de dedemiz Fatih Sultan Mehmet Han sokaklara atılan balgamların temizlenmesi için vakfettiği vakıftan elde edilen gelirlerle iki kişi tutulması ve bu adamların yerlere atılan balgam ve tükürüklerin üzerine kül ve kireç atılmasını emretmiş. Aşağıya vakıf metninin başını  aldım sizler için;” Bu gayr-ı menkulatımdan elde olunacak nemalarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim...”

           Sizlerin anlayacağınız durum bu kadar eski.

           Güzel dinimiz İslam’da Allah’a karşı görevlerimiz olduğu gibi kişinin aileye, topluma ve çevreye karşıda görevleri vardır. Çevreye karşı görevlerimiz arasında çevrenin kirletilmemesi de gelmektedir. Müslümanın sokakları kirletmemesi inancının gereğidir. Müslüman nasıl ki evini temiz tutması lazım gelmekteyse Müslüman sokaklarını da temiz tutması dinimizin emridir. 

           Günümüzde de belediyemiz sokaklarımızda ki balgam ve tükürükleri temizleyen görevliler görevlendirmektedir. Ben bizatihi bir temizlikçi kardeşimizin sokaklarda balgam temizlediğini gördüm. Bakiniz Peygamberimiz konu hakkinda ne buyurmaktadir ;"Çevrenizi ve evlerinizi temiz tutunuz. Yahudilere benzemeyiniz. Çünkü onlar süprüntüleri evlerinde biriktirirler.”

          Bir Müslüman evinin temizliği üzerinde ne kadar hassasa çevre üzerinde de o kadar hassas olması lazım gelmektedir. Bir Müslüman sokaklarını kirletme hakkı yoktur. 

         Peygamberimizin dönemine baktığımız zaman sahabe efendilerimiz evlerine gösterdikleri titizliği aynı şekilde sokaklarına da göstermişlerdir.

         Öyle ise bizlerde aynı titizliği gösterip sokaklarımıza insanın midesini bulandıran bu amelden uzak durmamız lazım gelmektedir. Bir millet sokakları temiz olduğu kadar medenidir. İnsanlarımız bu insanı sıkıntıya sokan amelden hiç vakit geçirmeden uzak durması lazım gelmektedir.

  Ne olur yanımıza bir selpak alalım. Bunun fiyatı elli kuruş. Alalım bir tane ve cebimize koyalım. Özellikle kış aylarında bu tuhaf iş daha çok olduğundan insanlarımız ağızlarında ki ve burunlarında ki şeyleri yere atacağına selpağa çeksin ve en yakın çöp bidonuna atsınlar.

           Peygamberimiz ne kadar da güzel bir tespitte bulunmuş; “ Allah temizdir temiz olanları sever.”

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24