Modern Savaş Dünyası

Geçmişten günümüze savaşlar her zaman dönem dönem değişiklik göstermiştirTaş,ok kılıç gibi yapılan çatışmalar zamanla barut ile beraber ateşli silahlara evrilmiştir.

Artık bilimsel gelişmelerle beraber artık silahların gelişimi de bir o kadar artmış artık savaşlar başlamadan silah,araç ve gereçlerin adetli varlığı karşı tarafı caydırıl olmuş,

Böylece günümüzde savunma sanayi savaşmadan siyasi bir güç olarak kulanılır duruma gelmiştir.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü verilerine göre ülkelerin 2016 harcamalarını bakalım

1-ABD 596.0

2-ÇİN 215.0

3-SUUDİ ARABİSTAN 87.2

4-RUSYA 66.4

5-BİRLEŞİK KRALLIK 55.5

Listenin ilk beş sırası bu şekildedir.Merak edenler için Türkiye listede 15.2 milyar $ ile 16. sırada

Türkiyenin son yıllarda yapıtığı olumlu nokta ise savunma sanayisinde yerlilik oranını artırmak,diğer ülkeler arasında iş birliğine gitmek oldu.

Bu listede gördüğümüz üzere Abd dünyanın jandarması rolünü oynamaktadır.

Çin geleceğin süper gücü olarak anılması dolayısıyla hem de bölgesel doğabilecek sıkıntılardan dolayı bu rakamlar harcamaktadır(215.0).

Keza geçmişinde izleri taşıyan Japonya,Kore savaşları,Tayvan siyasi sıkıntısı sebebiyle gerekli görmektedir.

Suudi Arabistan,Rusya gibi ülkeler de bölgesel gücünü,etkinliğini artırmak şartıyla bu harcamalarda bulunmaktadır.

Albert Einstein’ın çok sevdiğim bir sözü var; “Üçüncü dünya savaşında hangi silahlar kullanılağını bilmiyorum ama dördüncüsü taş ve sopayla yapılacak”

Bu çerçevede, geçmişin ve günümüzün nükleer güçlerine ilişkin önemli bilgiler şu şekilde özetlenebilir:

ABD

Washington, 16 Temmuz 1945 tarihinde ilk nükleer denemesini ‘Trinity’ adıyla New Mexico’da gerçekleştirdi. Gerçekleşen patlama, 19 kiloton TNT (19 bin ton patlayıcı) seviyesindeki büyüklüğüyle tarihte eşi görülmemiş bir güçteydi.

II. Dünya Savaşı sürerken, ABD 6 ve 9 Ağustos 1946 tarihlerinde Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki kentlerine atom bombası attı. Bu tarihteki ilk ve tek nükleer silah kullanımıydı. Resmi kaynaklara göre, Hiroşima’da 80 bini patlama anında olmak üzere yaklaşık 135 bin kişi yaşamını yitirdi. Nagazaki’de ise bombanın atıldığı anda 40 bin kişi hayata gözlerini yumdu, ölü sayısı daha sonra 50 bini buldu. Radyasyonun zamana yayılan etkileriyle birlikte, sonraki yıllarda da birçok insanın hayatını kaybettiği biliniyor.

Washington, 1 Kasım 1952’de Trinity’nin 500 katı gücündeki ilk hidrojen bombası denemesini yaptı.

ABD, 1945 ile 1992 yılları arasında toplam 1054 nükleer test gerçekleştirdi. Amerikalı Bilim Adamları Federasyonu’nun (FAS) 7 Temmuz 2011 tarihinde güncellediği verilere göre, ABD’nin şu anda yaklaşık 8500 adet nükleer başlığı bulunuyor. Bunların sadece 5 bini kullanılabilir durumda. Kalanı ise önümüzdeki yıllarda imha edilecek.

Sovyetler Birliği/Rusya

Sovyetler Birliği (SSCB), ilk nükleer denemesini 29 Ağustos 1949’da Kazakistan’ın bugünkü adı Semey olan Semipalatinsk şehrinde gerçekleştirdi. 22 kiloton TNT gücündeki patlama, ülkeyi dünyanın ikinci nükleer gücü yaptı.

Sovyetler Birliği, hidrojen bombası yapmayı ise 22 Kasım 1955’te başardı. Ülke, 1949 ile 1990 yılları arasında 715 deneme gerçekleştirdi. FAS’a göre, Sovyetler Birliği’nin mirasçısı Rusya’nın bugün yaklaşık 11 bin adet nükleer başlığı bulunuyor. Bunların 3 bini aktif değil ve önümüzdeki dönemde imha edilmeyi bekliyor.

Çin

Bir diğer nükleer güç Çin, 16 Ekim 1964’te ilk fisyon, 17 Haziran 1967’de ise ilk füzyon denemesini başarıyla gerçekleştirdi. 1964 ile 1996 yılları arasında 45 nükleer test yapan ülkenin şu anda 240 adet nükleer başlığa sahip olduğu tahmin ediliyor.

Fransa

İlk nükleer denemesini 13 Şubat 1960 tarihinde yapan Fransa, 24 Ağustos 1968’de de hidrojen bombası elde etti. FAS, 1996 yılına kadar 210 ayrı test gerçekleştiren ülkenin, halen yaklaşık 300 adet nükleer başlık bulundurduğunu belirtiyor.

Gördüğünüz gibi ülkeler adeta nükleer bomba cenneti olmuş vaziyetteler eğer ki üçüncü dünya savaşı çıkarsa ülke için kaos olur.Muhakkak ki bu nükleer başlıklar her zaman ülkeler için caydırıcı bir unsur olacaktır.

Sıcak savaş unsurlarından bahsettik şimdi gelelim soğuk savaşa :)

Soğuk Savaş, iki süpergüç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında 1947'den 1991'e kadar devam etmiş olan uluslararası siyasi ve askeri gerginliktir.

Soğuk Savaş döneminde NATO, “Batı İttifakı” olarak da biliniyordu.

Batı Bloku NATO üyesi ve üyesi olmayan diğer ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı’na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. 
Soğuk savaş peki bitmiş midir?Hayır sadece şekil değiştirmiş.

Ülkeler arası bilim ve teknoloji savaşı olabilir mi?

Yani kazananın diğer ülkelere prestij olarak üstünlüğü kabul ettireceği bir savaş?

Uzay Yarışı..

Uzay Yarışı,Amerika Birleşik Devletleri(ABD) veSovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) arasında 1957'den 1975'e kadar süren, resmî olmayan rekabet.Uzaya uydu ve sonda yollayarak keşfetmek, insan göndermek,Ay'a insan indirmek gibi çabalar içerir. Uzay Yarışı, Soğuk Savaş'ın bir parçasıdır.

Sonuç olarak Ruslar bir çok uzayda ilki gerçekleştirmiş olsada Amerika Birleşik Devletleri Ay'a ilk ayak basan ülke olmasının en önemli ilk olduğu propagandasını yaparak uzay yarışında öne geçtiğini savunmuştur. Başka bir yazıda uzay madenciliği hakkında bahsedicem bana göre gelecek burada diyebiliriz :)

Bir başka mücadele…

Ticaret Savaşları

Güçsüz ülke ekonomileri için bağımsız olduklarını söylemek zordur.

Artık bilgi ve iletişiminin hızlı olduğu bir dönemde herkes zenginlikten payını almak istiyor.Kimi ülkeler ithalatı önleyici yasalar çıkarıp ülke içinde üretim yapan firmasını artırmak(bkz.Abd-Trump),kimi ülkeler kur oyunları yapıp ihracatı artırmak(bkz.uzakdoğu ülkeleri)istiyor.

Savaşların ekonomik savaşlara döndüğü bir çağdayız.Yeni düzende yerimizi almalıyız.

Artık ilkokul fişlerinde “Ali ata bak”değil

Almanyada , “Üretim ve yaşam disiplinle başlar”. Japonya’da “Yaşamak için üreteceksin” olduğu gibi küçüklükten itibaren idealist gençler yetişmelidir.

En son Abd’nin uçak havayollarına terörü bahane ederek yaptığı uygulamada buna bir örnek teşkil etmiştir.

Transit taşımalarda uygulanmayacak bu kural tamamen bahane edilip Abd havayollarını koruyan bir yaklaşımdır.Gerek Thy olsun gerek körfez havayolları pastadan fazla pay kapmaları zoruna gitmeleri normaldir.

Zaten Abd havayolları yeni yönetimden koruyucu önlemler istediği bilinmekteydi.

Umarım bu konuda ticari kaybımız olmaz havayolları önlemini alır.

Bir umut, savunma sanayine harcanan paralar insana harcansa dünya daha güzel olmaz mı?

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ekrem Baydırman
Ekrem Baydırman - 7 yıl Önce

Emeğiniz için teşekkürler güzel bir yazı olmuş

banner81

banner22

banner21

banner24