Mesele Gezi Parkı Değil Siz Hala Anlamadınız mı?

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Türkiye’nin simge meydanlarından biri haline gelen Taksim Meydanı ile ilgili yürüttüğü yaylaştırma projesini protesto etmek isteyen bir grup ve bu gruba polisin müdahalesiyle başlayan olaylar Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi halini aldı. İzinsiz bir eylem olarak başlatılan gösterilerin gerekçesi ise Taksim Meydanında yer alan ağaçların kesilmesi ve yerine bir Alışveriş Merkezi yapılacak olması gösterilse de şu anda orada yürütülen çalışmanın yalnızca yayalaştırma çalışması olduğunu nedense ne yetkililer yeterince anlatmak istedi ne de göstericiler anlamak için çaba gösterdi.
 
İlk bakışta izinsiz de olsa gayet masum gibi görünen bir protesto gösterisi maalesef emniyet güçlerinin gereksiz ve aşırı müdahalesiyle meydan yasadışı örgütlere ve ideolojilere müthiş bir fırsata dönüştü. Bir haftadır yakılan yıkılan belediye otobüslerinin, talan edilen işyerlerinin, hasara uğratılan kamu binalarının haddi hesabı yok. Maalesef ki bu olaylarda ne valilik ne belediye ve ne de protestocular başarılı bir performans sergileyemediler.
 
Çevrecilikse evet, doğaya saygı ise evet, avm’lere karşı çıkmaya da bir yere kadar saygı duyabiliriz. Fakat hiçbir şiddet gösterisini polisin gazlı müdahalesi haklı çıkartmaya yetmez. Polisin orantısız şiddet kullandığını düşünseniz bile, orada olaylarla ilgisi olmayan binlerce insanın direkt ya da dolaylı bir mağduriyeti söz konusu ve bu mağduriyetler başka olaylara kapı açabiliyor.
 
Eğer gerçekten doğa tutkunu bir hareket olsaydı, bu olayları başlatanların yakın tarihimiz talan edilen ormanlarla dolu olan bir ülkede başka protesto gösterilerini de duymuş olmamız gerekirdi. Beykoz ilçesinde binlerce dönüm ormanın kesilip milyon dolarlık villalarla ranta çevrildiği zaman, Sarıyer’de İstanbul’un en güzel ormanlarından birinde İstanbul’un ciğerlerine üniversite yapma bahanesiyle balta vurulurken, bugün Ergenekon davasının bir numaralı kaçaklarından Bedrettin Dalan’ın yine üniversite bahanesiyle ormanları katlettiği zamanlarda bu çevre aşığı arkadaşlar neredeydi diye sormak icap eder.
Karanlık güçler biraz klasik bir tabir olacak belki ama maalesef ki gerçekten bir takım karanlık güçler olayların üzerine el altından ama güçlü bir iradeyle körükle gidiyor ve dışarıdan seyre dalıyor. İranlı, Suriyeli, Ürdünlü öğrenci gruplarının taksimde kesilecek ağaçlar için orada olduğuna inanmak mümkün mü? Ya da Türkiye’nin değişik vilayetlerine sıçratılan gösterilerin tek amacı çevre duyarlılığı mı dersiniz?
 
Sanatçı kisvesiyle topluma önder olması gereken bir takım beyhude insanlar sosyal medya üzerinden insanları kışkırtmaya, hadi meydana yürüyün galeyanına getirmeye çalışılan bir ortam yaratılıyor. Bir tanesi ‘’koşun, koşun taksime, mesele gezi parkı değil, siz hala anlamadınız mı?’’ Mesajını yayınlarken gerçek amaçlarını da deşifre etmiş oluyordu. Evet, bir takım karanlık şer odakları bir damar buldular ve bu damardan başbakanı dolayısıyla Ak Parti hükümetini devirir miyiz gayreti içine dalıverdiler. Yapacak başka seçenekleri kalmadı ne yapsınlar, on yıldır seçim kaybetmekten bitap düştüler. Bekledikleri, arzuladıkları askeri müdahale ihtimali de şimdilik çok uzak görünüyor.
Hazır kaşıyacak bir alan bulmuşken üzerine gidelim, belki bir şeyler çıkartırız gayesiyle körüklenen bu tehlikeli oyundan sağduyulu vatandaşlarımızın uzak durmasını özellikle istirham ediyorum. Oradaki ya da başka yerdeki beğenmediğiniz uygulamalar için bile olsa bu ülke düşmanlarının değirmenine su taşıyacak, emellerine alet olacak uygulamaların içinde bulunmaktan kaçının. Ve onların ifadesiyle tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum ki: Mesele Gezi Parkı değil siz hala anlamadınız mı?
YORUM EKLE
YORUMLAR
İhsan Saral
İhsan Saral - 11 yıl Önce

Fatih bey! Yazınıza bakılırsa bu Gezi olaylarını aslında bir siz anlamamılsınız. Ama ne çare Ofumuzun sesidir diye takip ettiğimiz bu sitede yazı yazıyorsunuz. Fikirlere sayglı olmak demokrasinin gereğidir hatta olmazsa olmasıdır ama sizinki siyasi bir görüş, bir ideoloji yada bir öngörü değil. sadece AKP'yi kurtarma çabası. Sevgili kardeşim iktidarlar savunulmaz, iktidarlar hesap verirler. ister AKP'li olun yada olmayın hiç önemli değil. Önemli olan halkın derdinin dinkenmesi açısından halka destek olmaktır. Lütfen içinizdeki şeytana değil de vicdanınızın sesini yazılarınızda yansıtın. Bu milletin kandırılmışlığı üzerinden değilde, ülkenin kalkınışı üzerinden politika yapmaya çalışın. yeter artık yazıktır günahtır.

Abdullah Ademoğlu
Abdullah Ademoğlu - 11 yıl Önce

Sayın İhsan Hocam ,

Mesele gerçekten ideolojik, size tarih dersi veremeyiz ama Türkiye'nin son 100 yılına iyi bakmak lazım, benzer niyetlerle farklı yollardan bir sürü şey denendi. Bu mesele gerçekten ideolojik, bu son olaylardan sonra, sizin gibi kalkınmayı dert edinenlerin ise bu hükümete sahip çıkması bence farz oldu.

Son not çok iyi bildiğim için ifade etmemde fayda var, yazar şimdiye kadar Ak Parti'ye hiç oy vermemiştir.

Saygılarımla.

İhsan saral
İhsan saral - 11 yıl Önce

Abdullah bey! 11 yıllık iktidar partisi olan AKP, onca şey yaşandı ki olabilir, sonuçta bir mahalleyi yada köyü yönetmiyorsunuz, koskoca bir memleketi yönetiyorsunuz elbette sıkıntılar da olacak. Ama on bir yıl boyunca gururla ülkeyi yöneten bir parti ne olsa bir hatada buda bizden sebep oldu dese yahu. Hiç duydun mu? Örnekler vereceğim. İlaç bulunmacığında suçu eczacıya, gaz kesilirse İran yada Rusya yüzünden, akaryakıt pahalılaşırsa varilden, ucuzlarsa kendilerinden, işler iyi giderse kendilerinden, işler kötü gittiğinde faiz lobisinden, tren uçtu, makinistten.Uçak çakıldı, rahmetli pilottan.Evleri su basar, yağmurdan.İskele batar, lodostan.Fabrika patlar, kazandan.Kuran kursu çöker, tüpten. Çok üzerine gelirlerse, dinden imandan ve türbandan vs. vs. Abdullah bey bu ülkede son on bir yıldır siz; hiç AKP'nin suçu olduğuna şahit oldunuz mu? Yazar arkadaş AKP'ye oy vermemiş diyorsunuz. Valla ben eğer bir AKP seçmeni olsam şöyle düşünürdüm: Bu adam böyle yazılar yazmaya devam etsin AKP'ye oy vermesin.

mert
mert - 11 yıl Önce

yorum yapan arkadaşa ekonomi diyorsun demokrasi diyorsun ya yakıp yıkmayla ekonomi mi güçlendi sanayi mi gelişti eğer bunlar demokratik eylemse üstü kalsın bunlar şer güçlerin maşası kuklası ne ağaçla ne demokrasiyle alakaları var

Abdullah Ademoğlu
Abdullah Ademoğlu - 11 yıl Önce

Az önceki yorumum devamı ;

"Son olarak, 11 yıldır yapılanlar size Abdulhamit Han'ı hatırlatıyor mu !?"

İhsan Saral
İhsan Saral - 11 yıl Önce

Sevgili Mert! Şer güçlerin en büyük destekçisi olan ve bu milleti otuz yıldır kan kusturan PKK terörünü kayıtsız şartsız affeden ve onun lideri olan bebek katilini dünyaya barış elçisi olarak lanse eden sen, ben veya bizler değildik. İşte sizin gözünüzden kaçırılan şey bu. Gezi parkındaki insanlar devlete karşı çıkmadı, öldürmedi, terörist grupları aralarına almadılar, anayasal haklarını kullanmak istediler. Başbakan ilk günden bunu engelleyebilirdi ama bunu sırf kipiri ve gururundan taviz vermemek için yapmadı yada engel olmak işine gelmedi. Şimdi mitingler düzenleyerek Gezi olaylarında olanlardan şikayet vari söz ediyor. başbakana şunu sormak gerekir, başbakanlık makamı şikayet yeri midir, kimi kime şikayet ediyorsun. Seçim meydanlarında şeyh Edibali'nin sözlerini ağzından düşürmeyen bir başbakan halkının, milletinin dertlerini, sıkıntılarını bu şekilde mi çözecek? Lafın kısası söz ayrı icraat ayrı.

banner81

banner22

banner21

banner24