Hastaneler hepimizindir sahip çıkalım

Yanlış nereden gelirse, kimden gelirse gelsin yanlış olarak kabul edilmelidir. Kendi menfaatine dokunduğunda yanlışa teviller getirerek doğru algısı oluşturmaya çalışmak yanlışı doğru yapmaz.  Toplum olarak yanlışı biliriz fakat yanlışı düzeltmek için başkalarından hareket etmesini bekleriz çoğu zaman.

 

Bana ne diye ihmal ettiğimiz, görmezlikten geldiğimiz olaylar bir gün büyüyüp karşımıza çıkınca çözüm için geç olabilir. Birilerinin keyfi kaçmasın diye onlarca kişinin hukuku yok sayılırsa buna müdahale edilmelidir. Buna göz yumdukça yapılan yanlışlar büyüdükçe büyüyor. Çözüm daha da zorlaşır.

 

Sağlık, Rabbimizin bize verdiği en kıymetli varlıkların başında gelir. Maalesef değerini kaybedince anlarız bu da işin acı tarafı. Kaybettiğimiz sağlığımıza tekrar kavuşmak için çareler arar dururuz. İlk çalacağımız kapı kuşkusuz doktorlardır. Doktorlardan beklenen en birinci şey ise ilgi ve alakadır. Öyle hastalıklara var ki ilgi-alaka ve samimi yaklaşımla tedavi edilirken ilgisizlik ve olumsuz yaklaşım hastayı daha ağırlaştırır.

 

Ülke olarak şöyle geriye gidince en büyük değişim ve dönüşümün yaşandığı sağlık alanı olduğunu söylemek yanlış olmasa gerekir. Belki gaz ve gıda kuyruğuna girmedik ama ilaç kuyruğuna girdik. Hastaneler bile ayrımcılığa tabi idi. Ameliyatlara ödenecek para servetle yarışıyordu. Hastanelerde hastalar rehin kalıyordu. Özel hastanelere herkes gidemezdi. Burada özel hastanelerin söylenmesi sadece tedavinin daha kaliteli olması adınadır. Yoksa ille de özel hastanelere gidilsin demiyoruz. Döner sermaye sisteminde yapılan değişiklikler ile maddi olarak büyük rahatlamalar sağlandı. Elbette bunu istismar edenler oldu ve oluyor. Her şeyiyle gönlünü beynini ve bilgisini ortaya koyup hizmet eden zorluklarla mücadele edenler bu milletin el üstünde tutulur her daim. Fakat istisna tutulması gereken sektörde işi yavaşlatıp savsaklayanlar oluyor maalesef.

 

Geçen hafta bizzat benim yaşadığım bir olaydan yola çıkarak yaptığımız haber sessiz çoğunluğun sesi oldu aslında. Bunu bireysel bir durum olarak algılamadım ve bana böyle yapıldı da intikam için haber yapayım demedik. Diyemeyiz de. Of Havadis Gazetesinin çizgisini bilenler bilir zaten. Her şey Of için Oflunun hayrı içindir. Of Devlet Hastanesinde gözle görünür bir şekilde vurdumduymazlık, ilgisizlik adam sendecilik yaşanıyor epey zamandır. Bunu her yaşadığımızda boş ver düzelir, sen yanlış anladın, yanlış gördün diye kendimizde aradık problemi. Çoğu insanın gördüğü sıkıntıları biz yaşıyor ama düzelir diye üstelemiyorduk. Demek ki zamanında yapmalıydık görevimizi.

 

Geçen hafta Of Devlet Hastanesi Acil Servis Polikliniğinde yaşanan olay Of kamuoyunu epey bir süre meşgul etti. Vatandaşlardan şifahi olarak aldığımız onaylayıcı sözlere baktığımızda bu tür vakaların bireysellikten uzak olduğunu bir kez daha gördük. Zaten bizim de tavrımız da bireysel bir çıkışı anlatmıyordu. Yapılan bir yanlış herkesi ilgilendiriyorsa onun önüne geçmek kamusal bir vazife ifa ediyorsanız ondan kaçamazsınız. Bu olay bence buzdağının görünen bir yüzünü ifade ediyor. Bizim burada duruşumuz ve olaya bakışımız kişisel bir beklenti ve kişisel suçlama değildir. Poliklinik saatinde toplantının yapılmasını olağanüstü şartlar yaşamadığımıza için anlayamadık. Daha da garibi bu mantığın Acil Servis Hekiminin de toplantıya katılmasını isteyip Acili boş bırakmasını hiç mi hiç anlayamadık. Ben orada doktora da söyledim benim söylediğim doktorla ilgili değil kurumla ilgiliydi. Benim ne doktor bey ile ne de başhekimle bir sorunum olmadı. Ne onlar beni ne de ben onları tanımayız bireysel olarak.

 

Toplum olarak birilerinin arkasına sığınmak bizim hastalığımız olduğunu bu olayla bir kez daha gördük. Bu haberden de anlaşılacağı gibi olaya katılanların sayısı bir hayli fazlayken sitede yapılan yorumlar sanki haksızmışız, keyfi bir tutum sergilemişiz izlenimini görmek üzücü. Benim açımdan ise olayın doğru olduğuna inandığım için hiçbir geri duruş, keşke yapmasaydım düşüncesi yok. Öyle bir durum olsaydı demek ki haksız olurdum diye düşünüyorum. Biz elimizdeki gücü toplum için, toplum yararına kullanmaya çalışıyoruz. Sağlık sektörü en gözde sektörümüzdür. Bunu kimsenin aşağıya çekmeye hakkı yoktur. Hep birlikte hizmet kalitesini daha yükseklere taşımak zorundayız. Son olarak bu konudaki tutumumuz için bu aralar sık sık kullanılan; “Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan olsun” sözü ile bitirelim yazımızı.


YORUM EKLE
YORUMLAR
sağlık çalışanı
sağlık çalışanı - 10 yıl Önce

Hastaneye getirdiğin hastanın Sağlık Bakanlığı acil servis te muayene olma esaslarına göre kabul edildiği renk yeşildir.
RENK KODLAMASI VE TRİYAJ UYGULAMASI
RENK ALAN VE VAKA NİTELİĞİ ÖRNEK DURUMLAR
Yeşil Ayaktan başvuran, genel durumu itibariyle stabil olan ve ayaktan tedavisi sağlanabilecek basit sağlık sorunları bulunan hastalar. * Yüksek risk taşımayan ve hafif derecedeki her türlü ağrı
* Aktif yakınması olmayan düşük riskli hastalık öyküsü
* Genel durumu ve hayati bulguları stabil olan hastada her türlü basit belirti
* Basit yaralar-küçük sıyrıklar, dikiş gerektirmeyen basit kesiler
* Kronik belirtileri olan ve genel durumu iyi olan davranışsal ve psikolojik bozukluklar
bu gruba giren hastaların muayene olma süreleri 1-2 sattir.

acil servis çalışanı
acil servis çalışanı - 10 yıl Önce

muayene için bekleyen hasta acil değildi.sizi Allaha havale ediyorum...

banner81

banner22

banner21

banner24