Güzel olan ne kaldı?

Kolay tüketim çağımızın en müzmin hastalığı olsa gerekir. Ne de kolay harcıyoruz geçmişin güzelliklerini. Düne dair ne varsa bugün onların çoğundan eser yok şimdi. Bunu ille de dünde yaşanan her şey güzeldi de bugün her şey kötüdür anlayışıyla söylemiyorum. Bu konudaki eleştirilerimizi zaman zaman yazıyoruz, gündemde tutmaya çalışıyoruz. Geçmişte bir çok kere de söylediğimiz gibi hayatını günü gününe yaşamayanların, hayatını hızlı yaşadığını sananların, hızlı tüketme çılgınlığına kapılanların geliştirmiş olduğu  bir söyle olarak söylemiyorum bu değerlerin heba edilmesini.  Dün hayat dışarıda yaşanırken bugün hayat içeride yaşanıyor ama mesafeler fiziki olarak yakın olsa da gerçekte yakın olamıyoruz sevdiklerimizle.

 

Oyun oynamak,  çocukluk hayatı için en temel ihtiyaçlardandır. Oyun ihtiyacını gidermenin  yaşanılan devirlere ait serüveni farklılık arz ediyor. Dünle bugünü karşılaştırmasak da bugünden  şöyle geçmişe dönüp, bizim dönemin çocukluğuna bakınca diyebiliriz ki bizim hayatımız daha çok dışarıda, sokakta, kırlarda geçiyor, her şey dışarıda yaşanıyordu. Hayat alanımız sokaklardı. İmkânlar kısıtlı olmasına rağmen kırda, bayırda bu olanaksızlıkları en aza indirmeyi başarabiliyorduk.  İşte şimdi tam da bugünden düne bakınca diyebiliyoruz ki iyi ki bugünün imkanları yoktu. Olsaydı belki bugün aynı mutsuzluğu ve tükenmişliği dün biz yaşayacaktık.

 

Eve ve oyun salonlarına sıkışan bir neslin sağlıklı olması ve sağlıklı düşünebilmesi mümkün değildir. Zamanını ve psikolojisini;  baş döndürücü bir şekilde nesli kendine çeken bilişim-teknoloji  imkanlarıyla kaybedenlerin dünü anlaması mümkün değildir. Emek sarf etmeden tamamen kolay bir şekilde elde ettiği imkanların kıymeti de bilinemiyor. Gerçeği söylemek gerekirse hazırcı ve harcayıcı yaşamı karakter haline getirmek de işin felaket boyutunu gösteriyor.

 

Dün belki yokluk vardı fakat  var olanın değerinin bilindiği bir kıymet bilirlik de vardı. Küçük şeylerle mutlu olmasını bilen adeta büyüklerin kanaatkarlığı küçüklere de sinmişti. Bir topun varsa kaptan kralsın. Oyuncak araba ise işin ayrı bir prestiji.  Dere tepe dolaşmak, derede saatlerce yüzmek ve oynamak bugünün eksikliğini hissettiğimiz hasletlerdir.

 

Bir plastik topa sahip olmak ne büyük varlıktı bizim çocukluk hayatımızda. Kaçımızın oyuncak araba filosu vardı. Bırakın araba filosu kaçımızın oyuncak arabası vardı. Biz her şeyi kendi imkanlarıyla elde ediyorduk. Her şey ondan değerliydi belki de.

 

Geçen hafta havalar ısınınca bunaldık. Çocuklar dereye gitmek istediklerinde biz de maziyi yad etmek ve geçmişi çocuklara anlatmak adına dereye gittik. Fakat maalesef bizim zamanımızdaki dereler ve göletler kalmamış. Islah edilen derelerde yüzecek göller bırakılmamış. Bir Allah’ın kulu çıkmamış ve dememiş ki burada eski gölet vardı buranın ıslahını yapalım ama göledi yok etmeyelim. Yazın hayatın ve eğlencenin önemli merkeziydi derede geçirilen zamanlar. Onu yaşayacak çocuklar olsa da onu yaşayacak ortam yok.

Evin içine hapsettiğimiz çocuklar toplumsallaşmaktan uzak monoton ve hareketsiz bırakılıyorsa bunda en büyük sorumlu biz olduğumuzu inkar etmemeliyiz. Güvenliği ve alt yapısı sağlanmış bir sokağın ülkenin sağlıklı geleceğinde çok önemli katkısı olduğunu düşünüyorum. Güzel olan ne kaldı bizden kalan çocukluk günlerinden. Paylaşmayı, mücadeleyi ve dayanışmayı kader birliği etmişçesine yaşayan bir çocuktan topluma kolay zarar gelmez. Geçmişin güzelliklerini almak ve yaşatmak gericilik(!) değildir aksine toplumun sağlıklı nefes alması demektir.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Mehmet VURAL İstanbul Bahcelievler Belediyesi
Mehmet VURAL İstanbul Bahcelievler Belediyesi - 9 yıl Önce

Sevgili hocam sende iyi bilirsin.Eskiden insanlarda güzel niyetler hedefler vardı.Samimyet vardı.Güzel insan aradığında hemen bulurdun.Ya bugün herşey acayip olmuş.İnsan bozulursa o zaman doğru güzel olan hiç bir şeyi bulamazsın.İnsanlar doğru güzel ve erdem sahibi olursa o zaman herşey güzel olur.Buradan herkese sevgi ve saygılarımı sunarım.

baştürk
baştürk - 9 yıl Önce

söylenenlerın kıymetı oldumu kı sankı.bı şey soyleyınce ergenekoncu,ıtıraz edınce,paralelci,yapmayın denınce kandan beslenen olduk.halbukı bız musluman turkun kendısıydık.ama horlandık.dışlandık.papazlar adam oldu camılerde bızler saflarda yer bulamadık.ve sayınyazar o guzel insanlar atlarına bınıp gıttıler guzel duygularıyla.ve bu toplum yaptıklarının bedelını odeyecektır.inşallah rabbım merhamet ederde bu bedel agır olmaz

banner81

banner22

banner21

banner24