Çay Sezonu Başlarken…

Bir çay sezonu daha başlarken sektörün durumuna değinmek, mevcut sorunları bir kez daha dile getirmek ve olası çözüm önerilerinden bahsetmek, okuyucularının önemli bir bölümünün çay üreticisi olduğu bir köşe yazarı için zaruret olduğunu düşündüğüm için bu haftaki köşemi çaya ayırmak istedim. Başbakanın milli içkimiz ayrandır açıklamasının hemen akabinde sosyal medyada başlatılan milli içki çeşitlerinden birinin bizim çayımız olduğunu da bu vesileyle muhataplarına duyurmuş olalım. Duyurmakla kalmayıp bu özel ürünün, sohbetlerimize keyif katan değerli içeceğin tavşan kanlı olana dek hangi nasırlı ellerde taşınıp şekillendiğini ve ne zor şartlar altında üretim seyrini tamamladığını da hatırlatmış olalım.
Efendim çay sorunları denildiğinde her sezon başında ilk tartışılan konu yaş çay alım fiyatıdır malumunuz olduğu üzere. Fiyat tabi ki önemli, zira üretici emeğinin karşılığının cebine yansımasını doğal olarak da ekonomik refahına katkı sağlamasını amaçlar. Fakat işin maddi boyutunu konuşan yalnızca üretici değil. Yerel basını her yıl takip ederim çayla ilgili neler yazacaklar diye.
 
Fakat hep aynı başlıkların altına serpiştirilen, muhtemelen birkaç yıl önce kaleme alınan ifadelerle haberleştirmekten öte hiçbir yazı bulamıyorsunuz. Başlık : Yaş Çay Fiyatı Ne Kadar Olacak? Soru başlığı altında birkaç satır atış tahminlerinden öte bir çalışmaya rastlayamazsınız.
 
Bu sene fiyat dışında bir konudan daha bahsedildi, haklarını yemeyelim. ÇAYKUR’da grev başladı başlayacak haberlerine rastladık birkaç defa. Tam da sezon öncesi grev kararına Allahtan işçiler pek rağbet göstermediler de bir de grev sorunuyla sektörün mağdur olması şimdilik engellenmiş oldu.
 
Yalnızca yerel basın değil sivil toplum kuruluşlarımız da maalesef bu konuyla ilgili henüz bir çıta yükseltebilmiş değiller. Bu ifadeyi kaçıncı kez yazdığımı inanın hatırlamıyorum. Siyaset ve siyasetçiler proje ya da çözümleri tek başına üretmezler. Projeleri de alternatif çözümleri de halk ve geniş halk kitlelerini temsil eden sivil toplum kuruluşları üretirler. Çalışmalarını arkalarındaki vatandaştan aldıkları güçle politikacılara, resmi kurumlara aktararak çözüm üretilmesini sağlarlar.
 
Bölgemizde ya da ilçemizde bu anlamda yapılan ne bir çalışma, proje ya da bir eyleme rastlamak mümkün değil. Yanlış hatırlamıyorsam Cumhuriyet Halk Partisi Of İlçe Teşkilatının çaycıların sorunlarına dikkat çekmek için çay bahçesinde düzenledikleri bir basın toplantısı vardı. Neredeyse kış sezonuna girilirken verilen bu cılız görüntü de birkaç basın organının arşivlerinde saklanmak üzere yerini çoktan almıştır.
 
Bunlardan bahsetmiyoruz; Üreticinin gerçek sorunlarının ciddi çalışmalarla ve yüksek sesle dile getirilmesinden, her yıl yaşanan kota ve kontenjan tartışmalarının çay alım yerleri dışında daha güçlü sesle dile getirileceği platformlardan, yine bu alım programları nedeniyle üreticilerin özel sektörün vurdumduymazlığına terk edilmesinden, kaçak çayın üreticilerimize neden olduğu mağduriyetten, son birkaç yıldır çay tarlalarında çalıştırılan kaçak işçilerden söz ediyoruz.
 
Bu ve bunun gibi sayısız sorunların çözümü için ciddi çalışmalar yapılmalı, paneller, konferanslar düzenlenmeli ve mutlaka üreticilerin mağduriyetleri bu çalışmalara yansıtılmalı. Bazıları çıkıp sorunları yazdınız bunları biz de biliyoruz, çözüm nedir diye soracaktır. Hiçbir sorunun tek ve tam bir doğru cevabı olduğunu düşünmüyorum. Ancak sorunlarımızın çözümü için sesimizin daha güçlü çıkması gerektiğine inandığım için bu satırları yazma gereği duyuyorum.
YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24