Çay sezon umutla başlıyorken sonu hüsran olmasın

Bölgemiz için çay her şey olmasa da çok şeydir. Onun için her sezon başı endişe ve umut siyam ikizi gibi birbirinden ayrılamaz duygulardır çay müstahsili için. Mevsimlik de olsa, umudu senelik olan bir ürüne sahibiz bölge olarak. Şimdi herkeste; bir heyecan, bir mutluluk, bir umut, bir telaş, bir sıkıntı kısacası karışık duygular içerisinde umutla endişe arasında gidip geliniyor.

 

Milli içeceklerimizden olan çay konusunda sezon öncesi beklentileri, temennileri ve uyarıları yapmak bu işin her şekilde içinde olan birisi olarak kendimi görevli hissediyorum. Öncelikli olarak eskiye nazaran vatandaşın fiyat konusunda öyle çok uçuk, kaçık beklentisi yok. Çünkü fiyatın üç aşağı beş yukarı fiyatın makul ölçülerde olması gerektiğine inanıyor vatandaş. Fiyatın ise %10- %20 arasında olabileceği tahmin ediliyor. Kuru çay fiyatının artışını göz önünde bulundurulursa bu artış %25 olmalıdır. Fiyatlandırmada temel kıstaslardan biri de bu olmalıdır. Kuru çaya yüksek zam yap, yaş çaya onun altında zam yap bu izah edilemez bir durum olur. ÇAKUR üzerine düşen denetleme, düzenleme, dengeleme işlevini yapmadığı sürece çay taban fiyatı ne kadar yüksek olursa olsun vatandaşın istediği olamayacaktır. Çünkü özel sektörün insafsızlığına terkedilen müstahsilin elde edeceği gelir önceki senelerin seviyesine düşecektir. İşte asıl yapılması gereken vatandaşın özel sektörün insafsızlığına terkedilmemesidir.

 

Seçim senesi olması bakımından taban fiyatının vatandaşın beklentileri doğrultusunda gerçekleşeceğini tahmin etmek zor olmasa gerekir. Kotaların bir miktar artırılması da bunu gösteriyor.  Gerçekte olması gereken ise seçimden sonra vatandaşın yalnız bırakılmamasıdır. Yani 1. Sürgün çay için vatandaş rahat bir çay sezonu geçirmesi muhtemeldir. Edindiğimiz bilgilere göre gerek ÇAYKUR gerekse özel sektör kuru çay satışında ellerindeki stokları eritmiş durumdalar. Bunda en büyük pay yıllarca söylediğimiz kaçak çayın önlenmesidir. Uğraşılınca oluyormuş demek ki. Umalım ki talep oluşturacak bu gelişme sektöre olumlu yansısın.

 

Nerede olursak olalım öncelikle ülkenin kalitesine, yükselmesine ve daha güçlü olmasına bizim de katkımız olmalıdır. Nasıl ki yüksek fiyat bekliyor ve maddi olarak mağduriyet yaşamak istemiyorsak çayın kalitesine de dikkat etmeliyiz. Birilerinden işini yapmasını beklerken biz işimizi düzgün yapmıyorsak inandırıcı olamayız. Ot, odun, diken ve daha sayabileceğiniz her türlü yabancı madde ile çayın kalitesine olumsuz etki yapıyorsak önce biz çayın fiyatını düşürdüğümüzü bilmeliyiz. Aceleye getirip sektörün sıkışmasıyla anlık izdihamlar meydana getirmek de çayın kalitesini düşürmektedir. ÇAYKUR’un getirmiş olduğu randevulu sistemin özel sektöre de getirilmesiyle ki hayal olarak görülebilir ama küçük firmalar kaptı kaçtı gibi davranmasa büyük firmalar bunu rahat bir şekilde uygulayabilir. Kalite anlayışına bu da önemli katkı sağlar.

 

Havaların istikrarsız gitmesi çayın başlamasında bir gecikmeye neden oldu. Gecikme dediğim bu sene ki çayın geliş durumuna göre söylüyorum. Yoksa şartlar bakımında makul zamanda başlıyor çay sezonu. Nisan ayında yağan kardan dolayı bazı bölgelerde çay yanmış bu yüzden bir kademeli çay kesimi olacaksa da bu çok büyük bir uzaklaşmaya neden olmayacak sahille yüksek kesimler arasında. Geneline baktığımızda rekoltede bir düşüş yaşanmayacak gibi görünüyor. Aceleye getirilirse ilk kesilen çaylarda düşüş olsa da sonrakilerde toparlanma olacaktır.

 

ÇAYKUR’un yükleme ekibi için almış olduğu işçiler önemli bir eksiği kapatmış olacak. Çayın alım yerlerinde yanmasını ve çürümesini engelleyecektir. Çayın kalitesi için güzel bir gelişme. Unutulmamalıdır ki acele eden de bitiriyor yavaş davranan da önemli olan sıkıntı ve izdihama neden olacak davranışlardan kaçınmaktır. İşçi olayına değinmek  gerekirse bunun yerli bir sektör tarafından yapılması paranın ülkede kalması milli gelir açısından son derece önemlidir. İşsiz olduğunu söyleyenlere çay kesme işini teklif ettiğinizde ya umursamıyor ya da fahiş fiyatlar talep ediyorlar.  Fahiş fiyatlar da mecburen Gürcü işçisine yönelmelere neden oluyor. Ülkenin vergisiz bir şekilde gelirinin yurt dışına çıkmasına sebep oluyor.

 

Özel sektör çay için devlet kadar önemlidir. Onu küstürmemek gerekir. Tabi ki kar edecek özel sektör. Buna kimsenin itirazı yoktur. Önemli olan düşük fiyata alarak fahiş kazançlar elde edip vatandaşı mağdur etmesin. Vatandaşı güldüren özel sektörün başımızın üstünde yeri vardır. Bu düşüncelerle çay sezonunun tüm kesimlere bolluk ve bereket getirmesi dileğiyle Rabbim herkese helalinden kazanacak bir sezon geçirmeyi nasip etsin.

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24