Ben ayran içmem ya siz

Çözüm ya da çözümsüzlük adıyla yola çıkanların elbette birisi kaybedecek. İkisinin kaybetmesi gibi bir şey mümkün değildir. Siyahların ve beyazların yaşandığı ülkede yaşıyoruz. Hep uçlarda yaşıyoruz, bir türlü ortasını bulamıyoruz. Bu anlayış bütün sosyal, siyasi, dini, kültürel hayatımızda böyledir. Hâlbuki Peygamberimiz Hz. Muhammet (SAV); ‘’İşlerin en hayırlısı orta halli olanlardır.’’ buyuruyor. Biz ise ille de bildiğimiz gibi yaşayacağız.
 
Baş döndürücü gelişmeler yaşıyoruz. Kendimiz olamadık yıllarca şimdi kendimiz olmaya çalışırken onulmaz sıkıntılar yaşıyoruz . Dün bu ülkede yaşanan sıkıntılar yaşanmamış gibi davranılması nasıl yanlışsa bugünkü yaşanan sıkıntıları yok saymak da doğru değildir. Dünü hep kötü bugünü hep iyi dersek biz de dünkülerden farkımız olmaz. Dün dündür bugün bugündür anlayışı çok kaybettirdi bu ülkeye.
 
Ta ilkokul yıllarından beri Yeşilay Haftası kutlarız ülkemizde. Resimler yapar, şiirler yazardık. Bugünde aynı şeyler yapılıyor. Okulda bu bilinç verilirken gazete, dergi televizyon ve diğer yollarla adeta bu alışkanlıkların reklâmı yapılıyor. Hatta kötü alışkanlıkları olmayanlara yıllarca biraz da iğneleyerek ooo Yeşilaycı mısın sen de diye takılırlar.
 
 Kuruluşu 1920’lere dayanan  kamuya yararlı kurum olarak kurulan Yeşilay zararlı alışkanlıklarla mücadeleyi kendine amaç edinmiş bir hayırlı kurumdur.1934 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla kamuya yararlı kurumlar listesine alınmış devletin desteklediği kurum haline gelmiş. Her türlü zararlı alışkanlıklarla mücadele için kendine sosyal sorumluluk görevini kabul eden bu kuruma faaliyetleri nedeniyle gerçek desteği göremedi. Şimdi ben inanıyorum ki kuruluşundan beri en büyük desteği görmektedir.
 
Başbakan’ın, Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye Yeşilay Cemiyetinin ortaklaşa düzenlediği Global Alkol Politikaları Sempozyumundaki konuşması geniş yankı yaptı. Başbakan’ın konuşmasının içeriğine bakmadan sadece birileri işi sulandırmak için tutmuş; ‘’Milli içeceğimiz ayrandır.’’ Sözünü alıp ağzında sakız ediyor. Aslında ben, Başbakanın sözlerinde asla bir olumsuzluk görmüyorum. Aslında kime sorarsanız sorun akıllı her insan içki ve kötü alışkanlıklar için aynı şeyi söyler. Burada belki başbakan bu işin ayranının bu kadar sulandırılacağını bilseydi bunu söylemezdi. Onun haricinde her şey güzeldi.
 
Alkol, sigara, uyuşturucu ve bilumum kötü alışkanlıklar kişiye ve topluma faydasının olduğunu iddia edecek var mı? Millet olarak ilerlemenin kıblesini Batı olarak belledik eyvallah. Ama biz Batının ilmini, tekniğini değil; filmini, içkisini, kültürünü aldık. Batıya gönderdiğimiz öğrenciler bile atalarına söven, geçmişini inkâr eden, ahlaksızlığı ahlak bilen birer yabancı olarak geri döndüler. Topluma ne kadar yabancı olunursa o kadar medeni olunacağını öğrenip geldiler. Bunun için gayri meşru hayat, içki, kumar gibi Batılı değerleri alıp bizi ‘’medenileştirmek’’ istediler.
 
Zararlarını bile bile bir maddenin özendirilmesi nasıl olabilir? Buna hangi akıl izin verebilir? Geleceğiniz olan gençliğinizi bu alışkanlıklardan korumak için devlet sosyal devlet olmanın gereği olarak bunu engellemelidir. Alkol içilmesi bir insan hakkı olarak görülüyor da zararlarını çeken toplumun hiç hakkı yok mu? Onların hakları ne olacak? Beyinleri uyuşmuş, birilerinin isteklerine boyun eğen, toplumun huzurunu bozacak insanlar yetiştirmektir alkol lobisinin işi. Hem dünyada felaket hem ahirette felaket. Hangi akıllı birisi çıkıp alkolün faydasını savunabilir? İçen içsin herkesin yaptığı kendine içmeyenlere ve gençliğe bulaşmasın bu kan emici paragözlüler. Bir trafik kazasında alkollü araç kullananın sebep olduğu kaza, sarhoş birinin sağa sola şuursuz saldırıları, sarhoşlukla yıkılan aileler toplum için ne kadar yara açıyordur. Kötü olan bu alışkanlıklar mı yoksa bunun öyle herkesin elini kolunu sallayarak elde etmesi mi?
 
Yıllarca sigara içenler içmeyenlere ne zulümler yaptı. Fakat çıkarılan yasa ile şimdi kullanmayanlar ne güzel rahatladı, bu sayede sağlıklı ortamların sayısı arttı. Tütün lobisi bu konuda çok diretti ama başaramadı. Hükümetin bu direnmesini taktir etmek gerekir. Şimdi alkol ve uyuşturucunun öyle herkesin gözüne soka soka reklam edilmesine son verilmesi birilerini rahatsız edecektir. Meclisteki uzantılarını da rahatsız edecektir. Bir ülkenin geleceğini tehlikeye düşüren bir alışkanlık için birilerinin menfaatine çanak tutulmamalıdır. Gerçek niyet çok geçmeden anlaşılacaktır.
 
Milli içecek konusunda kimseye bir dayatmada bulunamayız. Sadece iyi ve sağlıklı olan şeyleri tavsiye ederiz. Ben ayran içemem. Benim için milli içki ÇAY dır. Kımız olan, rakı olan, şarap olan, ayran olan… bunu artırabiliriz. Önemli olan toplumun akıl ve ruh sağlığını koruyacak tedbirleri devletin alma sorumluluğunu üzerine almasıdır. Amaçları ayrana su katmak değil bu ortalığı karıştıranların. Milletin hem maddi hem de manevi varlığını tüketmektir. Başbakan doğru yoldadır bu konuda endişeye mahal yok. Amaç bataklığı kurutmaksa sivrisinekler rahatsız olacak tabiî ki de.
YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24