Ankara’da kanlı Pazar

 Ankara’da kanlı Pazar

 

21 yıl önce yaşamıştık ilk kez üniversite sınavı heyecanını… Aradan neredeyse çeyrek asır geçti… Çocukların ısrarlarıyla Oğlum Furkan’ın sınav heyecanına ortak olmak için Pazar günümüzü çocuklara ayırmaya karar verdik…

 

Çok sayıda dostumuz da aynı heyecanı yaşamak için yollara düşmüştü… Bazen kapalı, bazen açık, bazen soğuk, bazen ısınan bir hava vardı… Okulların bahçeleri erken saatlerden itibaren dolmaya başlamıştı…

 

Saatler 9.30’a ulaştığında aileler evlatlarına başarılar dileyerek vedalaşmaya başladılar… Ardından da Dua ve Kur’an-ı Kerim okumaya başladılar…

 

Bir arkadaşın sosyal medya hesabından paylaştığı “Okul bahçelerinde okunan Kur’an ve yapılan Dualar, Sülüklü mezarlığında yapılmamıştır” cümlesi okul bahçelerinde yaşananları anlatmaya yetiyordu.

 

Zoru gördüğümüz zaman Kur’an’a ve Dua’ya sarılmasını biliyoruz. Keşke zoru gördüğümüzde değil de sürekli okuyabilsek Kur’an-ı Kerimi ve dualarımızı tüm müminler için yapabilsek…

 

Kazasız belasız tamamlanan sınavın ardından Of’a döndük… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Oflu Hemşerimiz Süleyman Soylu’nun Yemek ve Pide Salonu açılışı için Of’a gelmekte olduğunu öğrendik.  Açılışı yapan Bakan Soylu, baba ocağında aile yakınları ve komşularıyla 5 çayı içti.

 

Sayın Bakanımızın Of’a daha çok zaman ayırması gerektiğine inanıyorum. Bunu daha önce de deklere etmişti. Of’a gelip bir iki gün boyunca vatandaşları dinleyeceğim demişti. Bunu yapacaktır mutlaka. Şu da bir gerçek ki bakan gerçekten yoğun bir tempoda göreve başladı. Hükümet kurulması, Bakanlık görevi, Bütçe Maratonu derken yoğun bir süreç yaşadı.

 

Yoğun bir süreci geride bırakan Bakan Soylu, keyifliydi. Yanına yaklaşan, derdini anlatmaya çalışan, taleplerini sıralayan herkesle yakından ilgilendi. Mahallesine çıkıp eş, dost ve akrabalarıyla çay içip sohbet etmekten keyif almıştı.

 

Bakan Soylu haftada ya da iki haftada bir Pazar günlerini Of’a ayırmalı. Mahalle mahalle dolaşmalı. Yanına çok kalabalık bir ekip almamalı, hatta koruma ve diğer ekip sayısını da azaltarak yapmalı ziyaretlerini…

 

Eve dönüp haber ve gazete çalışmalarına başlamaya hazırlanıyordum… Haber saati yaklaşıyordu. Genelde 19.00 kuşağı haberlerini ATV’den, 23.00 kuşağını NTV’den, 24.00 Kuşağını da Haber Türk’ten takip ederim. Saat 18.30 sularıydı. Show TV’de haber vardı. Oraya takıldım. Çok geçmeden Ankara’da patlama haberi ile sarsıldık. Bilgi edinmeye çalışırken canlı yayın ekiplerinin olay yerinden geçtiği bilgi ve belgeleri takip etmeye çalıştık.

 

Her zaman dile getirmişizdir, getirmeye de davam edeceğiz. Terörün her çeşidini lanetliyoruz. Terörün dini, dili, ırkı ve milleti olmaz.

 

Gencecik fidanlar hayatlarına doymadan, terörün çirkin yüzü ile aramızdan ayrıldılar. Saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’ta rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum…

 

Yazacak o kadar çok şey var ki… İnanın kendimi zor tutuyorum… Koca koca adamlar, iki koyunu güdemeyecek kadar yetersiz olan ancak ahbap-çavuş ilişkileri sonucunda makamları ve koltukları işgal eden bir kısım insanlar, sosyal medyadan kinlerini kusmaya başlamışlardı.

 

Cevap vermemek için kendimi zor tuttum. Bugüne kadar hiçbir siyasi rantın ve hesabın peşinde olmadım. Bu saatten sonra da bu işleri beceremeyiz.

 

Söylemlerimiz durduğumuz noktaya veya mevkiiye göre hiçbir zaman değişmedi. Bundan sonra da değişmeyecek inşallah. Ama durduğu noktaya göre kılıktan kılığa giren, taklalar atan insanların bir şeyler bilmeden bilirmiş gibi hareketleri inanın ağrıma gidiyor… Allah sizleri ıslah etsin…

 

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24