2014-05-09 15:57:47

Kimyasal Gübrele (me)

Melek Harputoğlu

09 Mayıs 2014, 15:57

Mart ayında bir başkadır Karadeniz, bir başkadır Of. Özüne kavuşur baharın gelmesiyle; yeşillik ve doğa huzur verir insana...

 

Yine mart ayında başlar çalışmalar yöremizde... Toprak hazırlanır, yöremizin geçim kaynağı olan çaya bakım yapılır; hani o olmazsa olmaz gübreleme başta olmak üzere!

               

Her yıl olduğu gibi yine bu yıl da tırlar dolusu zehir yığıldı depolara. Zira onsuz olmuyordu, topraklarımız verimsizdi ya hani gübreleme şarttı artık!

 

Önceden hayvan gübresi kullanılması gübre ihtiyacının yanında hayvancılığında sürdürülebilirliğini sağlıyordu. Sonra bu çok masum bildiğimiz kimyasal gübreyi kullanmaya başladık. Zahmetli olmaması, fazla verim alınması ve bunun gibi birçok neden onu cazip hale getirmişti.

 

Peki, yöre halkının bu bilinçsizce kullanımına ne demeli? Çay için kullanılmaya başlanılmasına rağmen şuan baktığımızda artık her üründe miktar gözetmeksizin avuçlar dolusu kullanıldığını hepimiz biliyoruz öyle değil mi? Boyumuzun yetişemediği uzunlukta mısırlar, geniş yapraklı lahanalarımız  ne kadar da fazla ürün veriyorlar öyle tam istediğimiz gibi!  

 

Bugün bahçelerimizdeki meyvelerde eski tat ve koku yok ise bunun sebebini uzakta aramayalım. Kimyasal gübre ilk ve en önemli sebeptir. Öte yandan yöremizde kanser hastalıkları fazlasıyla arttı. Kanserli hasta olmayan ev neredeyse yok. Bunun sebebini 1986'da ki "Çernobil’e" bağlayanlar çok oldu ancak sadece "Çernobil’e"  dayandırılması  yanlış bir kanıdır. Son yıllarda Türk toplumunun fast food kültürünü benimsemesi, doğal beslenmeden giderek uzaklaşması, tarımda kullanılan gübrelerin ve kimyasalların etkisi göz ardı edilmemelidir. Çayda kullanılan kimyasal gübrenin geçici olarak verim verdiği doğrudur ama çay üretimi artarken yağmurun  etkisiyle içme sularımıza, pınar kaynaklarımıza ulaşan Avrupa gübreleri içtiğimiz suları da zehirlemektedir.

 

Son olarak; daha fazla ürün almak ve metrekare başına düşen verimi artırmak için acımasızca ve bilinçsizce yapılan gübreleme; toprağın ekolojik dengesini bozmuş, topraklarımızın verimden düşmesine, tuzlanmasına, su tutma kapasitesinin düşmesi sonucu  heyelanlara, erozyon ve toprak  kayıplarına, yer altı ve yer üstü  su havzalarının kirlenmesine en önemlisi de "kanser" vakalarının artışına yol açmıştır.

 

Bölgemizde uygulanması planlanan  'organik tarım'  bu yönde  başlatılan önemli bir çalışmadır. Organik tarıma verilecek desteğin giderek artması bölgede çay tarımının organik gübrelemeyle sürdürülmesini amaçlamaktadır.

 

Bu bilinçsizce kullanımın hem bizleri hem de gelecek nesilleri  etkileyeceğini unutmayalım ve  daha duyarlı olmayı  ümit ederek sözlerimi burada noktalıyorum.

 

Melek Harputoğlu kimdir?

1993 yılında Hayrat'ta doğdum. İlköğretimimi Hayrat Balaban Hacı Salih Musaoğlu İlköğretim Okulu'nda tamamladım. Lise eğitimimi Rize Pazar Necat Sağbaş Anadolu Lisesi'nde aldım. Şuan Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği'nde okumaktayım. Kitaplara ve edebiyata ilgiliyim. Gözlem yapmayı, düşüncelerimi özgürce ifade etmeyi ve yazmayı severim.


Yorumlar (1)

Hüseyin KELEŞ 10 Yıl Önce

BÖLGEMİZİN EN CAN ALICI KONUSUNA VURGU YAPDIĞINIZ İÇİN SİZE GÖNÜLEEN TEŞEKKÜR EDİYORUM

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.