Afetlerde keder kaderimiz midir?

İnsanoğlu kâinattaki mükemmelliğe savaş açmış adeta kendini yok etmenin uğraşı içinde debelenip duruyor.  İnsan kendi hayatını zorlaştıracak afetlerin engellenemeyeceği gerçeğinin arkasına sığınıp, kaderci tutum sergileyerek işin içinden kolaycılıkla çıkabileceğini sanıyorsa yanılıyor. Bu sadece kendini kandırmaktan başka bir işe yaramaz.  Doğal afetler adından da anlaşılacağı gibi doğaldır engellenemez ve ertelenemezler. Fakat ihmalkârlık doğal değildir insan eliyle yapıla gelmiştirler ve felaketin boyutlarını artırır.

 

Karadeniz Bölgemiz için yağmur sanki Karadeniz Bölgesi’nin  ismiyle örtüşmüş durumdadır. Öyle zaman gelir ki yağmurun biraz gecikmesi bizim açımızdan alışık olmadığımız bir durum olduğu için tedirgin oluruz. Yağmur D. Karadeniz Bölümüyle sanki kader birliği yapmış gibi her mevsim yağar. Yağmur Karadenizsiz, Karadeniz yağmursuz düşünülemez.. İnsanın çevresinde yaptığı tahribat her şeyi değiştirdiği gibi iklimlerde de köklü değişikliğe yol açmış. Artık yağmurların sıklığı azalmış, yağmur yağınca da lokal ve şiddetli yağmurlar tanık olmaktayız. Bu nedenle; eskiden yer altı suları sürekli  yağan yağmurlarla beslenir ve yer altında kırpardı insanlara. Çıkan bu sular nedeniyle su kanalları hep açık tutulurdu. Sular da bu şekilde düzenli bir şekilde kanallar yoluyla ırmaklara, derelere ve denizlere ulaştırılırdı. Değişen iklim şartları insanlara o eski anlayışlarını ve eski su yataklarını unutturmuş. Türkiye’de son yıllarda yaşanan sel ve su baskını felaketlerinin neredeyse tamamında bu ihmalkârlıklar bulunuyor. Hayat tarzımızı değiştirince doğanın da bize ayak uyduracağını ve bizim istediğimiz gibi davranacağını sandık.   

 

Medeniyet algımızı şehirli olmakla eşdeğer  kabul ederek ne kadar çok insanı şehirde yaşatırsak o kadar medeni ve çağdaş olacağımızı farzettik. Aslında bu düşüncenin hem sosyal hayatımıza hem de ekonomik hayatımıza büyük maliyetleri oldu. Şehirlere yığılan insanlar için daha fazla konut, konutlar için ise daha fazla arsaya ihtiyaç duyuldu. Maruz kalınan bu ihtiyaçlar için zamanına ve zeminine bakmadan anlık kaygılarla arsa sorunları giderildi. Sonunda ise istenmeyen sonuçlar meydana geldi. Maddi problemlerin yanında can kayıpları hep yüreğimizi yaktı milletçe. Can kayıplarının olmadığında sevinir; gelirse mala gelsin der avunuruz. Sonunda kendimize geldiğimizde mal canın yongasıdır deyip kaybettiklerimizin yasını tutarız. Sorumlular ise kader deyip işin içinde sıyrılmanın ucuzluğuna kapılıp işi üzerlerinden savuşturmaya çalışırlardı.

 

Bir gecelik yağmur Of için büyük afete dönüştü. Yaşanan sel afetinde ölümün olmaması olayın büyüklüğü hakkındaki düşünceyi değiştirmemelidir. Bu yaşadığımız sel afeti Of’ta yaşadığımız ilk afet değildir. İnşallah yaşamayız ama bu gidişle yaşayacağımız son afet olmayacaktır. Önemli olan yaşadıklarımızdan ders çıkarmaktır. Şayet bu yaşadığımız afet yeniden planlı, yaşanabilir bir kent ve bölge planlamasını sağlayacaksa zararı kara dönüştürmüş oluruz. Şunu da söylemek gerekir ki  böyle zamanlarda birilerini suçlamak, suçu birilerine yüklemek kolaycılık olur. Sabırla ve el birliğiyle çalışarak enkazı kaldırıp sonradan nerede hata yapıldı? Kimin nerede ve ne kadar kusuru var diye geçmişin muhasebesini yapmak gerekir. Unutmamak gerekir ki geçmişiyle hesaplaşmayanın geleceği hep geçmişiyle sorunlu olur. Hesaplaşılmayan geçmiş de bugünü heba eder.

 

Eskiler dere akar yatağını bulur derler. Var olan yok sayılırsa bu yok sayış varlığı tehdit eder. Çöplerle, topraklarla üzeri kapatılarak üzerleri çaylık, tarla, konut yapılan yerler nereler ise bunlar iyi tespit edilip yarın yaşanması muhtemel daha büyük afetlerin önüne geçebiliriz. Of’un afet riskleri ve bu riskleri taşıyacak alt yapı gerekirse yeniden yapılmalıdır. Can kaybı olmaması tesellimiz. Her seferinde bu kadar şanslı olamayabiliriz. Kaybettiklerimizden ders çıkarıp kazançlı mı olacağız yoksa birilerini suçlayıp bir sonraki felaketi mi bekleyeceğiz. Kaderimizin keder olmaması için afetlere toptan hazırlıklı olmalıyız. Rabbim bir daha bu ve benzeri afetleri kimseye yaşatmasın.  Allah halkımızın huzur ve güvenliğini sağlamak için çalışıp didinenlere kolaylıklar ve dayanma gücü versin.

YORUM EKLE
YORUMLAR
baştürk
baştürk - 10 yıl Önce

daim şükür daim hamdolsun.başka ülkelerde sel vurunca binlerce insan ölüyo.bizde öylemi.hamdolsun.yıl 1990lı yıllar okulumuz ve of aynı durumda kalmıştı.nerden nereye.şimdi sular daha ıyı akıyor.çamur kalıtesı yuksek.sular akmaıyor aksa içilmiyor.elektrik rezıllık zaten.hamdolsun.

banner81

banner22

banner21

banner24