Veysel öğretmenle Medine muhabbeti

Medine-i Münevvere’deyiz. Bazen olurki sürpriz şahıslarla karşılaşırsınız. Karşılaştığınız, hele hemşehri olursa sohbet koyulaşır, uzar gider. İşte Medine-i Münevvere’de karşılaştığımız Çaykaralı Veysel hocamız ile konuştuklarımızı siz değerli okurlarımızla paylaşalım istedik.
2010 Eylülünden beri Medine-i Münevvere’de, âilesi de yanında. 2 seneye yakın oluyor memleketine hiç gelmemiş. Kutlu doğum günlerinin ve eğitim yasasının gündemde olduğu son günlerde, biraz da “Medîne reyhası” alabilmeniz dileklerimizle, sohbetimizi siz değerli okurlarımıza açıyoruz....
 
Sizi tanıyalım:
Veysel Hakkı Yıldırım.. Trabzon Çaykara-Hopşara’dan. Medine’ye 1,5 yılı geçiyor geldim.. Samsun Bafra’da Millî Eğitim bünyesinde çalışırken yurt dışı sınavlarına katıldım. 5 yıllık dönem için buradayım.. Branşım rehberlik. Medine Türk okulunda rehberlik yapıyorum..
 
Yurt dışı sınavına girerken Medine-i Münevvere’ye gelebileceğinize ihtimal veriyor muydunuz?
Mısır, Îran, Bahreyn ve S.Arabistan gibi Ortadoğu’da İslam ülkelerinden biri olabilir düşünüyordum. En fazla Türk okulu S.Arabistan’da olduğu için nasip oldu.. Aldığım puan yüksek olunca tercihim üzerine Medine’de görevlendirildim..
 
Türk okuluna sâdece Türk çocukları mı geliyor?
T.C uyruklu çocuklar geliyor. Az da olsa Özbek asıllı Türk vatandaşı da var..
 
Ders proğramı aynen Türkiye gibi mi?
Uygulanan program aynen Türkiyede’ki programdır.. Yalnız, Arapça zorunlu ders olarak okutuluyor.. Bir öğretmen ihtiyacı olduğunda Türkiye’ye bildiriliyor. İmtihan netîcesine göre yine buraya gönderiliyor. Görevli gelen öğretmenlerin çocukları da burada okuyor. Mezun olan çocuklar Türkiye’de kolay bir imtihanla üniversiteye girebilme imkânı var..
 
Türkiye’de farklı düşünüp, burada karşılaşınca sizi etkileyen hadise oldu mu?
Tarih kitaplarında okuduğumuz, hayalimizdeki hususları, buradaki tarihi mekanları yerinde yeniden yaşamak istiyorduk..  Bâzı tarihi mekan dokular aslî özelliğini ya kaybetmiş ya da korunmamış.. Bu da bize hayal kırıklığı oluşturdu.. Bu mekanları ziyaret ettiğinizde Efendimiz ve sahabeler buralarda yaşamışlar. O ânı tefekkürle yaşamak için aslî mekanlar önemlidir..
Meselâ Bedir savaşının yapıldığı yere gittik.. Bâzı târihî dokular yok.. Su kuyuları doldurulmuş.. Sahabelerin kabirleri belirgin değil.. Lâkin meleklerin, Efendimiz ve sahabelere yardım için indikleri kum tepesi, kumdan dağa çıktık.. O ânı yaşıyor gibi oluyorsunuz, farklı duygular yaşıyorsunuz..
 
Bir eğitimci olarak, Türkiye ile Medine-i Münevvere’de öğretmen olmanın, eğitim açısından ne gibi farklılıkları var…
Burada öğrenciler için Türkiye de olmayan bazı zorluklar var.. Başta sıcak bir iklim var. Dışarıda stres ve yorgunluk atacağı fazla mekanlar yok..  Medîne havası, öğlen sıcağında kaylûle uykusunu uyumaya zorluyor.
Burada Türkiye deki gibi rekâbet ortamı yok.. Dershaneler yok.. Rahatlıkla üniversiteyi kazanabiliyorlar.
Okulun standart elbise uygulaması var ama kravat yok.
Erkek öğrencilerin okulu ayrıdır,  kız öğrencilerin okul binaları ayrıdır. Hattâ sabahçı öğlencidirler. Erkek ve kız öğrenciler hiç birini görmezler. Binalarının giriş çıkışları tamâmen farklı noktalardadır. Erkek öğrencilerin öğretmen ve idarecileri de erkek öğretmenlerdir; kız öğrencilere de başörtülü hanım öğretmenler ders verir. Kız öğrencilerin öğretmen ve idarecileri de yine başörtülü hanım öğretmen ve idarecilerdir. Kız öğrencilerde kıyafet zorunluluğu yoktur.
Zâten kız öğrencilerin kıyafeti siyah abâye türü dış elbise ve başörtüsü giymek zorundadırlar. Kız öğrencilerin bu zorunlu ve tesettürlü kıyafeti Suudi idarecilerin ve yöneticilerin Türk okullarından istediği uygulanan zorunlu kıyafet şeklidir
Dersler Türkiye ile aynı fakat buranın farkı, zorunlu yabancı dil olarak Arapça da okutuluyor
 
Bizler memlekette her yıl 20 Nisanlarda kutlu doğum haftası kutluyoruz ama siz burada Efendimizin yanı başında olmakla bir mânada her gün kutlu doğumu ihya ediyorsunuz!..
Evet kutlu doğum… O’nun yanında olmak derin manalar içeriyor Efendimizin yanında bulunurken ruhâniyetini rahatsız etmemek, söz fiil ve hareketlerinize çok dikkat etmek gerekiyor ki onun mânevi havasından istifade edilebilsin…
Mescidi Nebeviye okul saatleri dışında sık sık gelebiliyoruz, uzak değiliz yakın yerde oturuyoruz,  buranın böyle bir güzelliği var.. 
 
Unutamadığınız hâtıralarınızdan birini hatıranız oldu mu?
Burada insanların yardım sever olduklarını gördük.. Dışarıdan gelenlerin bir sıkıntısı olduğunu gördüklerinde yardımcı olurlar.. Başımdan geçen zirveye çıkmış bir yardımlaşma örneğini anlatabilirim: Mekke’ye Umreye arabamızla gidiyorduk.. Yolda lastiğimiz patlar. Yedek lastik de patlak, yakında yardım alabileceğimiz istasyon veya tâmirci de yoktu.. Yoldan geçen bir genç bize her türlü yardıma koştu; ailesi arabada olmasına rağmen… Beni aldı, lastik bulmak için geri dönüşü zor bölünmüş yol, kumsal bir alandan kuma batma tehlikesi olmasına rağmen tamâmen ihtiyacımızı karşıladı. İşimiz bitinceye kadar da yanımızdan ayrılmadı… Çok memnun kaldım, bir Arab’ın bu yakınlığını unutamıyorum..
Önceleri Türklere çok sempati ile bakılmıyordu..  Türkiye’nin dünya devletleri içinde etkinliği burada insanlar tarafından ilgi ile tâkip ediliyor son dönemde..  Türklere ilgi ve sempati ile bakıyorlar.. Bizleri gördüklerinde iltifat ediyorlar.
 
Memleketimizde meslektaşlarınıza mesajınız
Buraları ziyaret etmek isteyip gelemeyen binlerce insanımız var ama fırsatlar da var. Hac 4-5 yılda olabiliyor ama umre ziyaret bu hasreti, bu özlemi giderebiliyor. Hac çıkmayanlar umre’ye gelebiliyorlar.
Eğitimciler, arkadaşlar için bu mânevî iklimi teneffüs etmek onların da hakkı.. Milli eğitimin yurt dışı sınavlarını takip ederek sınavlara katılsınlar. Bu yönden de istifade edebilirler. Yurt dışına gitmek isteyen öğretmenlere tavsiyem; özellikle Medine veya Mekke’yi tercih ederlerse güzel olur; Hacc ve umre yapma imkânları da olur. İslam Târihinin yer ve mekanlarını da yerinde görme fırsatı bulurlar..
 
Of havadis okurlarına ve ülkemiz insanına mesajınız var mı?
1-Özellikle gıda marketlerinde Türkiye ürünleri göremiyoruz. Firmalar buralara ilgi göstermeleri lazım..
İspanya’dan zeytin, Yunanistan’dan peynir getirilebiliyor.. Gıda marketlerinde bize ait ürün az..  
2-Bölgemize ve memleketimize gelen Arapları para makinesi görmemeli.. İlgi ile yaklaşmalı ki bizlere karşı ön yargılı olmasınlar. Aldanma ve aldatma olmamalı.. Araplar Türkiye’deki güzellikleri yeni yeni görmeye başladılar. Ülkemizde gördüklerini buraya Arabistan’a geldiklerinde yakınlarına anlatıp paylaşmaları, anlatmaları iyi bir reklam oluyor.. Yakında da buranın iş adamları Türkiye’ye gelip yatırım yapmaları bu kaynaşmayı arttıracak..
3-Burada hacca ve umreye gelenler gördükleri olumsuzlukları anlatmasınlar. Memlekete dönüşte mânevî güzellikleri anlatmaları yerinde olur
 
Efendimizin manevi huzurunda buluştuk, görüştük. Teşekkür ediyoruz..
Özellikle sizleri gördüğüm için memnun oldum. Bütün hemşerilerime selam ediyorum.. Allah a emanet olun…
YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24