Sultan Murad Şehidlerimizin Muradı Nedir?

Merhabalar sevgili şehid torunları!..

Pazar günü Din Görevlileri Derneğimizin organizesiyle Sultan Murad yayla şehidlerimizi ziyaret edip, Kur’anı Kerim okuyup dualar ettik. Ziyarete gelen kalabalık vefalı insanımızı da gördük..

Güzel bir söz vardır: “Şerefü’l mekân bi’l mekîn.” Yânî; mekanın-yerlerin şerefli değerli olması, orada bulunan şerefli kıymetliler iledir!

Öyleyse; Sıradan bir dağ-yayla iken, neden ziyaret edilirmekde..

Yöre insanımız, gelen misafirler neden ilgi gösteriyor bu yaylaya..

Bu şerefli-değerli geçmişimizi her dâim hatırlayıp hatırlatmalıyız.

Yerinde-mekânında ziyâret ederek;

Âile fertlerimize; çocuklarımıza, torunlarımıza ve komşularımıza,

Okul-üniversite öğrencilerine,

Yaz Kur’an Kursu talebelerimize,

Kur’an Kursu talebelerine,

Ziyaretimize gelen dost ve misafirlerimize… Sıralayıp hatırlatmak bir vefa borcumuzdur.

Dünkü Of, bugünkü Çaykara’nın hem tarihi ve hem de turistik öneme haiz bir yer olan Sultan Murat yaylasının evvelâ tarihi geçmişini hatırlayalım:

1. Neden yaylaya “Sultan Murad” denmiştir?

Tarih; 15.Eylül 1635’ i gösteriyordu..

Osmanlı Padişahı IV. Sultan Murat, ikinci İran seferinden, Tebrizken dönüşünde Trabzon'a inerken buradaki yaylada düzlükte asker ve ordusuyla beraber konaklamış; abdest almış Cuma namazını kıldırmış ve birkaç gün burada konaklamış olmasından dolayı birkaç yaylanın merkezinde olan bu yaylaya “Sultan Murat”, buraya “Sultan Murad düzü” ismi verilmiştir.

Cuma namazı kıldırdığı yer ve hutbe taşının bulunduğu yer olması yaylaya tarihi bir anlam kazandırmaktadır.

İşte, Sultan Murat yaylası, ismini bu komutandan almışdır..

Unutmayalım 4. Sultan Murad; 17. Osmanlı sultanı ve 82. İslâm Halifesidir!

2. Birinci Dünya Savaşı günlerindeyiz:

..Ruslar 24 Şubat 1916'da Rize'yi, 15 Mart 1916'da Of'u, 18 Nisan 1916'da Trabzon'u işgal ettiler. Ruslara karşı ilk önemli direniş Of ile Rize arasındaki Baltacı Deresinde olmuştur. Bu direniş yaklaşık bir ay sürmüştür. Of'un işgaliyle Solaklı Vadisinde bir direniş meydana geldi. Ruslar bu direnişi kırarak Soğanlı ve Demirkapı geçitlerinden Bayburt'a inmeyi düşünüyordu.

..23 Haziran 1916'da çoğu Çanakkale'den dönen Miralay Kâzım komutasındaki birliğimiz Rusların keşif kolunu Yurt Yaylası'nda süngüden geçirmiştir. İkinci büyük taarruz Sultan Murat Tepesinde başladı. Topçu ateşi desteğiyle Rusların bütün siperleri ele geçirildi. Burada Ruslara büyük zayiat verdirildi.

Daha önce birliği ile birlikte burada şehit olacağını rüyasında gören Seyfeddin Bey ve kahraman Mehmetçiklerimiz Şühedâ tepesini Ruslardan almıştır. Fakat bir subay, bir astsubay ve 70 er şehit verdik.

Burada cereyan eden şiddetli muharebede şehit düşen 4. Alay 4.Tabur Komutanı Yüzbaşı Seyfettin Bey 4.alay 4 tabur 3 bölükten başgedikli Surûri ve 70 er toplu olarak defnedilmiştir.

Güneye bakan bu tepeye “Şühedâ” yânî “Şehidler Tepesi” ismi verilmiştir.

2002 de Of Belediyesinin hazırlattığı belgeselde de Akdeniz Üniv.Tarih Böl. Başk. Prof Dr. İsrafil KURTÇEPHE’nin de belirttiği gibi; “Kurtuluş savaşında; Solaklı vadisinin denizle birleştiği yer ile Sultan Murad Dağlarına kadar olan alanda 1500 vatan evladımız şehid düşmüşlerdir”..

Bizler tarihimizden dinimizden kimliğimizden koparılmayalım diye..

Kiminin mezarları bilinir, kiminin bilinmez.

Bu kahraman vatan evlatlarının hatırasına bu tepeye 23 temmuz 1966 tarihinde 3. ordu tarafından şehitliğe 1 abide dikilmiş ve gönderinde Şanlı Bayrağımız bağımsızlığımızın simgesi olarak dalgalanmaktadır.

Yüce Rabbimiz onları öve öve bitiremiyor.

Onların mertebelerini Peygamberlerden sonra sayıyor.

Onlara Cennette köşkler tanzim ediyor.

Onları ölüler sınıfına bile dâhil etmiyor.

Bunu; AI-i İmran, 169–170. âyetleri açıkça ifade ediyor: “Bilakis onlar diridirler; Allah’ın Iütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.”

Sultan Murad denince akla eğlence gelen ve getirenlere; yerin altından ses ve uyarı gelir, M.âkif Ersoy’un ifâdesiyle:

“Öyle meşbu’i şehadet ki bu öksüz toprak;

Oh, bir sıksa adam otları, kan çıkacak!”

Öyle ya, insan bir haddini bir de hesabını bilecek!

Hak ve nasihat dinlemeyenlere Sultan Muradı eğlence ile özdeşleştirenlere müsamaha gösteren yetkililere ise yine târih seslenir:

“Hak sillesinin sâdası yoktur..

Bir vurdu mu hiç devası yoktur.”

Bu gibilere Rabbimizden hidayet dileriz!

Şehidlerimizi de asıl öldüren vefasızlık, uğruna öldükleri değerleri hiçe saymadır..

İşte sultan Murad Şehidlerimizin murâdı-isteği; “bizleri ve ölüm gâyelerimizi aman haaa unutmayın, unutturmayın..”

Unutur muyuz hiç. Sizler de unutmayın.. Uğrayın dostlar..

Ruhlarına Fatiha..

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24