Sanal eğitim, sanal karne, sanal tatil…

Dünya artık yeni dünya değil. Her yaşanan olay yeni başka büyük olayları tetikliyor. Adeta gözü dönmüş bir grup, dünyanın her şeyine hâkim olmak, dünyaya nizam vermek onlardan izinsiz bir şey yapılmasını istiyor. Uluslararası gücü elinde bulundurmak isteyenler ellerindeki güçlerini; daha çok korku yayarak, daha çok endişe salarak ve ölümle korkutarak kurmaya çalıştıkları “korku imparatorluğu” ile insanlığı diz çöktürmenin peşindeler. Bundan sonra dünya eskisi gibi olmaması için bu zihniyet elinden gelen tüm argümanları kullanacaktır. Amaçları için yeni korkular, yeni oyunlar sergilemekten imtina etmeyeceklerdir. Bir hastalıkla bütün insanlığı evlerine hapseden zihniyetten bundan sonra daha farklı, daha hayırlı adım beklemek safdillik olur.

Yeni normallerin getirmiş olduğu yeni hayatımızda yeni eğitim- öğretim uzaktan yapılarak evleri okul, odaları dershaneye dönüştürdük. Sosyallikten uzak, teknolojiye bağımlı, psikolojik sorunların her geçen sürede artması muhtemel bir eğitim ortamıyla geleceğimiz şekillenmiş olacak. Böyle şartların hüküm sürdüğü uzaktan eğitimle eğitim öğretim yapıldığı 2020-2021 eğitim öğretim yılının birinci yarıyılı sanallıkla başladı sanallıkla sona erdi diyebiliriz. Sanal eğitim sanal karne törenleri ile sona erdi. Uzaktan eğitimin yaşandığı zor bir sürecin sonunda öğretmenlerin değerlendirmesini tartışmak bu süreçte yapılacak en son iş olmalıdır. Onlara haksızlık olacaktır. Öğrencilerin moral ve motivasyonunu bozmama adına Millî Eğitim Bakanlığı notların düşük verilmemesini tavsiye etti. Bu tavsiyelere uygun olarak da öğretmenler ilkokul ve ortaokul notlarında ellerini bol tutarak not kullanarak öğrencileri biraz fazla sevindirmiş oldular. İnşallah bu sevinç ikinci döneme olumlu yansır.

Şimdi üç haftalık bir ara tatil yapacak öğretmen ve öğrenciler. Malum pandemi süreci devam ediyor. Verilen ara tatilde inşallah bu sure insan sirkilasyonuna neden olmaz da neredeyse kontrol altına alınmış salgın kontrolden çıkmaz. Yoksa alınan önlemler, kısıtlamalar yine başa dönmemize neden olabilir. Yapılacak en güzel iş biraz daha sabrederek aşağıya doğru devam eden salgın eğrisini minimuma indirmek olacaktır. Her ev, her aile kendi yapısına uygun olarak kontrollü planla çocuklarıyla tatili değerlendirmelidir. Özellikle bu zor süreç kitap okuma alışkanlığını geliştirilmesinde bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Aileler kendileri de örneklik oluşturarak kitap okumayı özendirerek bu alışkanlığa rol model oluşturabilirler. Tabi ki gerek bu sene sınava girecek gerekse gelecek sene sınava girecek öğrenciler bu süreci daha planlı, programlı çalışarak değerlendirmeleri gerekiyor. Genelde olduğu gibi pandemi süreci yine ekonomik durumu iyi olanlara pozitif, iyi olmayanlara ise negatif olarak etkilemiştir. Okulla beslenen, okuldaki öğretmen ve idarecilerin özel gayretleriyle ilerleyen öğrenciler uzaktan eğitim sürecinde önemli kayıplarla karşı karşıya kaldılar. Ekonomik durumu iyi olan aileler özel dersler, özel hocalarla süreci lehlerine çevirerek dönemi fırsata çevirmiş oldular desek yanlış olmaz.

Temennimiz odur ki inşallah ülkemizde alınana tedbirler böyle aşağı yönlü devam eder de 15 Şubat’a kadar çoğu veri normale dönerek okullar tekrar kapılarını öğrencilere  açarak yüz yüze eğitime geçilir. Sanal eğitim devam ettikçe sosyal sıkıntı ve problemler ileride önünün alınamayacak bir şekle dönüşmesi endişesi duyuluyor. Hiç şüphe yok ki bu fırtınalı süreç dindiğinde yıkımın boyutunu daha iyi görmüş olacağız. Ancak bugünden görünenler yarının sıkıntılı geçeceğini gösteriyor. Bizim ülke ve millet olarak zor süreçleri fırsata dönüştürme gibi bir hasletimiz vardır. Zorlu süreçler bizleri her daim daha da büyütmüştür. Her yeni dönem yeni fırsatlara namzettir. Yeter ki bizler o gelmesi muhtemel fırsatlara namzet olalım. Batılın, küfrün bir planı varsa elbette ki Allah’ın da bir planı vardır. O’nun planı bütün planların üzerindedir. Yeter ki bizler ona inanalım, güvenelim, alışalım. Unutulmamalıdır ki kader gayrete aşıktır. Korkulara değil umutlara göğsümüzü, gönlümüzü, benliğimizi açalım. Batıl dava sahiplerinin gayreti kadar Hak dava sahipleri gayret etmedikçe yarın için umutlu olmamız  hayalden öteye gidemez.    

YORUM EKLE
YORUMLAR
Dijital Hoca
Dijital Hoca - 3 yıl Önce

makalenize not 10 üzerinden 8.5 :)

banner81

banner22

banner21

banner24