İnsan sosyal bir canlıdır;bu belirgin özelliği diğer canlılar arasında hemen kendini farkettilir.
Organize olabilmek ise canlıları hayatta tutar,başarılı kılar.Unutulmamalıdır ki; en güçlü kedigil kaplan olmasına rağmen ormanları kralı aslandır.Çünkü aslanlar sürü halinde yaşarlar,organize olurlar.
Biz oflular olarak nice başarılı insanımızın varlığı aşikardır.Çok sayıda iş adamı,siyasetçi çıkarmış bir yeriz.Sadece yeterli sanatçımımızın olmamasının eksikliğini hissederim.Mesela bizim kendimizi
ilerletmemiz gereken bir alan dahadır.
Bugün benim bahsetmek istediğim konu Of’umuza yakışır İş veya ekonomi
derneği/vakfının olmamasıdır.Oysa ki fazlaca işadamımız mevcuttur.
Biraz Ofun zengin iş adamları olarak kimler var yazalım.Kimler çıkmış bizim topraklardan?
İlk olarak aklagelen emlak kralı Ali Ağaoğlu,
Sonra Orijin grup’un ortakları Zafer Yıldırım ile Zafer Kurşun,
Dünya Göz Hastanesi sahibi Eray Kapıcıoğlu,
Tırsan ve Und’nin sahibi Ömer Çetin Nuhoğlu,
yılların taşımacılık sektöründe faal Ulusoy ailesi,
Varyap inşaatın sahibi Süleyman Varlıbaş
Aşçıoğlu inşaatın sahibi Yaşar Aşçıoğlu
Cevahir Holding sahibi olan Cevahir ailesi.
Trabzonspor onursal başkanı olan Tek-Art sahibi Mehmet Ali Yılmaz
Bahsettiğimiz iş adamların hepsi Oflu ya da Oftan sonradan kopan Çaykara,Hayrat ilçesinden...
Peki bu kadar güzide iş adamımız var iken neden etkili bir iş derneği veya vakfımız yok.Şöyle Oflu iş adamlarının bir araya anlı şanlı Ofsiad mız olsa.
Gerçekten aktif,güçlü Ofluları bir araya getiren sektörel inceleme yapan ve organize eden...Ne dersiniz sevgili okurlar ?
Bizim pek önemsemediğim stk’ların gücünü batı toplumunda gayet iyi bilinmektedir.Batı ülkelerinde sayıca bizim kat kat üstümüzde adetli dernek ve vakıf kuruluşları vardır.
En basit olarak Abd’de Yahudi lobisi çok güçlüdür,bu toplum örgütlenmeyi çok önemserler.Yine bu lobinin gücüdür ki;Abd, İsrail’e eşi benzeri olmayan maddi yardımlar yapıtı.Örgütlenmenin önemi bilen toplumlar daha etkin güç olmaktadır saygın büyüklerim.
Yaptığımız en büyük hatalardan diğeri ise şirketleri kurumsallarştıramadık ne yazık ki.
Üzülerek söylemekteyim ki zamanının çok büyük karadeniz şirketleri iki,üç kuşak sonrası parçalanıp dağılabiliyor.Kalanlar, büyüklerinin mirası yüzünden birbirine girip şirkete zarar veriyor.
Bu konuda japonlar son derece şirket bilinci yerinde yetişiyor.
Zarar vermeden üstüne koymanın mücadelesini yapıyor.
Aklıma gelen en eski şirket japonya da 578 yılında kurulan Kongo Gumi adlı japon inşaat şirketidir.
O zaman bizim çıkaracağımız iki şey var değerli okurlar;
1)Organize olabilmek
2)İstikrar(devamlılık)
Unutmayalım,esas başarı devamlılıktır.Suyu deren damlanın sürekliliğidir...
Sevgili yazar çok güzel bir konuya değindiniz.Tesbitleriniz çok net ve anlamlı mesajlar içeriyor.Bende bu konu ile alakalı bir noktaya değinmek isterim.Toplumları cemiyetleri ayakta tutan en yegane unsur maneviyatdır.Temelde maneviyat vardır.Bunu söküp alırsarsanız yapılan bina ayakta kalmaz.Yıkılıverir.Anlayana.Buradan herkese saygı ve sevgilerimi sunarım.