STK’lar “Umut Cuması” açıklamasında buluştu

İslam’ın ilk kıblesi, yeryüzünde inşa edilen ikinci Mescid ve Müslümanların dünya üzerindeki üçüncü harem bölgesi olan Mescid-i Aksa’da son günlerde yaşananlar Trabzon’da düzenlenen “Umut Cuması” etkinliğinde protesto edildi.

STK’lar “Umut Cuması” açıklamasında buluştu

İslam’ın ilk kıblesi, yeryüzünde inşa edilen ikinci Mescid ve Müslümanların dünya üzerindeki üçüncü harem bölgesi olan Mescid-i Aksa’da son günlerde yaşananlar Trabzon’da düzenlenen “Umut Cuması” etkinliğinde protesto edildi.

 

Başta Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa’da olmak üzere dünyanın birçok noktasında aynı anda yapılan protesto gösterisi Türkiye’de 80’e yakın ilde gerçekleştirildi.

 

Trabzon Kudüs Kardeşlik Derneği, Askon, Türkiye Gençlik Vakfı, Trabzon IHH, Medine Vakfı, Umran Kültür ve Medeniyet Hareketi, Reyhan Kültür Vakfı, MTTB,  Türk Kızılayı, Yeniden Diriliş 2023 Derneği, Cihannüma, Yavuz Selim Vakfı, Araştırma Kültür Vakfı Trabzon, TÜMSIAD, TEKDER, MEMUR-SEN, 28 ŞUBAT DERNEĞİ, DİYANET SEN, ENSAR VAKFI, MUTLU AİLELER DERNEĞİ gibi birçok sivil toplum kuruluşunun destek verdiği protesto gösterisi Trabzon Ortahisar’da bulunan İskenderpaşa Camii önünde yapıldı.

 

Sabah namazının ardından bir araya gelen grup adına basın açıklamasını Trabzon Sivil İnisiyatif Grubu adına Onur Özbek okudu.

 

ABD büyükelçiliğinin Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmasından bu zamana kadar, Siyonist İşgalci İsrail’in Mescid-i Aksâ ve Kudüs halkı üzerindeki hukuksuz hareketlerini artırarak devam ettirdiği belirtilen açıklamada, 2017’de Mescid-i Aksa’nın kapılarına konulmak istenen metal dedektör süreci ve Müslümanların tepkisi sonucu alınan sonucun altı çizildi.

İsrail’in daha sonraki süreçte 2019’un başında Rahmet Kapısı’nı bir emri vaki ile Mescid-i Aksa’nın alanından ayırma girişimleri ve Filistinli Müslümanların bu olaya gösterdikleri tepkinin ne kadar önemli olduğu belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 

“Siyonist işgalci yönetim 2019 Şubat ayında Mescid-i Aksâ’nın içerisinde bulunan Rahmet kapısını işgal ederek sina goga çevirmek istedi. Böylece Mescid-i Aksâ’nın mekânsal olarak bölünmesini gerçekleştirmek için bir adım atmış oldu. Aslında 2003 yılından beri kapalı ve zincirli olan mekânın bu şekilde işgal edilmek istenmesi üzerine yine tüm Kudüs halkı tüm dünyanın da desteği ile ayaklanarak bu sefer mekânı muhafaza etmekle kalmayıp 16 yıldır kilit altında tutulan mekânı açarak ismini Rahmet Mescidi koydular.”

 

Son iki yıldır Müslümanların gösterdikleri direnişin sembol isimlerinden biri olan Şeyh Raid Salah’ın bu süreçte yaşadıklarından da bahsedilen açıklamada son olarak ta Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri’nin yaşadıklarına yer verildi:

 

“Bu süreçte Kudüs Muhafızı Şeyh Raid Salah gözaltına alınarak hapis cezası verildi. Uzun bir süre hapsedilen Şeyh Raid Salah geçtiğimiz aylarda ev hapsine alındı. Ancak Şubat ayında hakkında verilecek olan kararla yeniden hapsedilmesi gündemde. Ayrıca geçen hafta Pazar günü Kudüs Müftüsü Şeyh İkrime Sabri, Rahmet Mescidi konusunda insanları Cuma hutbesinde provoke ettiği iddiasıyla gözaltına alındı. Şeyh İkrime Sabri’ye bir hafta süre ile Mescid-i Aksâ’ya giriş yasağı getiren Siyonist İsrail sürenin bir yıla çıkarılmasını istedi. Mescid-i Aksâ’da 50 yıldır hutbe veren ve Kudüs halkının gönlünde büyük yeri bulunan Şeyh İkrime Sabri aleyhine alınan bu karar üzerine Kudüs halkı ayaklanarak Rahmet Mescidinde toplanmaya başladı.

 

Son iki günde bu toplanma çağrısına uyan herkese karşı orantısız güç uygulayan Siyonist İsrail güçleri kadınlar başta olmak üzere birçok Müslümanı gözaltına altı.”

Rahmet Kapısı ile ilgili hassasiyetin önemine değinilen açıklamada, 144 dönümlük Mescid-i Aksa harem bölgesinin zamansal ve mekânsal olarak bölünmesi anlamına gelebilecek hiçbir girişimin kabul edilmeyeceği ve sürecin takip edileceğinin altı çizildi.

 

Trabzon Sivil İnisiyatif Grubu adına Onur Özbek yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:

Siyonist İsrail’in Mescid-i Aksâ’nın, değil içerisine herhangi bir taşına bile müdahale etmesini kabul edemeyeceğimizi tüm dünyaya en yüksek sesimizle haykırmalıyız. Çünkü bu meseleyi kabullenmek Mescid-i Aksâ’nın bölünmesini kabul etmektir ki bu Müslüman alemi için bir kıyamettir.

 

Şeyh İkrime Sabri gibi ömrünü Mescid-i Aksâ’ya adamış birinin Mescid-i Aksâ’dan uzaklaştırılması tüm Müslümanların Mescid-i Aksâ’ya girmesinin yasaklanması ile aynı anlama geldiğini anlamalı ve bunun kabul edilemez bir şey olduğunu haykırmalıyız.

Bütün sivil toplum kuruluşları olarak toplumun her kesimine meselenin önemini anlatmalı ve insanları bu konuda bilinçlendirmeliyiz.

 

Bugün burada yaptığımız ef

endimizin  (a.s.v) “Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” Hadisi şerifi mucibince bu zulme sessiz kalmamaktır.

 

Bundan sonraki süreçte de Mescidi Aksa’da yaşanan olayları yakından takip edeceğimizi buradan bir kere daha ilan etmek istiyoruz.

 

Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.

Of Ajans

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner81

banner22

banner21

banner24