Bizim yayın politikamız, Of’a ve Of halkına artı değer katma üzerine kurulmuştur. O nedenle olaylara iyimser bakarak bardağın hep dolu tarafını görmeye ve okurlarımıza göstermeye çalıştık. Kişi ve kuruluşları eleştirmek yerine onların güzelliklerini kamuoyuna sunmaya çalıştık. Ama bu tarzımız hep eleştirildi. Buyurun söyleyin yazalım dedik, “Aman beni karıştırma” dediler. Başyazar değil, Gazetemizin en gözde yerinde yer verelim, hatta isminizi de sadece biz bilelim yazın dedik, ama yine kimse gelmedi.
Geçen hafta Köşe yazarımız, Yayın Kurulu Üyemiz ve arkadaşımız İzzet bey, Of Devlet Hastanesi’nde bizzat yaşadığı bir olayı haberleştirdi. Haber anında etkisini gösterdi, telefonlarımız kilitlendi. Bir kısmına cevap verebilirken yoğunluktan birçoğuna da cevap veremedik.
Sitemizde yer alan haber kısa sürede hit basamaklarını tırmandı. Ayrıca bugün itibari ile 15 yorum aldı. Özel mesaj atanlara, bizleri arayanlara ve habere yorum ekleyenlere bakınca haberi tekrar tekrar okuduk. Hani insanlık halidir, kızgınlık anında yapılan bir fevri hareket olabilir, öfke anında insan kendisini kontrol edemeyebilir, yanlış ifadeler kullanabilir diye düşündük… Ama yazdığımız gayet açık ve netti.
Bazı arkadaşlarımız bu haberi görünce şaşırdıklarını ifade ettiler. Of Havadis’te bu tarz haberler görmedikleri için şaşırdıklarını ifade edenlere cevabımız bundan sonra bu tarz haberlere hazırlıklı olun mesajı olacaktır.
Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir haberimizde şahsi ve kurumsal çıkarımız gereği değil, Of’un ve bölge halkının çıkarı ve menfaati gözetilmeye devam edilecektir.
Hastanede 15.00’te toplantı olmaz
Bizim itirazımız Poliklinik muayene saatinde toplantının yapılmasıydı. Bu toplantı poliklinik saatlerinin bitiminde yani saat 16.00’dan sonra yapılmalıydı. Acil Servisteki doktorun toplantıya katılmasını gerektirecek derecede önemliyse yerine başka bir doktor görevlendirilmeliydi. Ya da bir saatlik toplantıda konuşulanları toplantı sonrası o doktora 5 dakikada özetlerdiniz.
Burası banka değil ki, ya da belediye değil ki veya devlet dairesi değil ki vatandaşa bugün git yarın gel diyelim. Ya da okul değil ki kar yağdı tatil yapalım. Adı üzerinde Hastane ve Acil Servisten bahsediyoruz.
Doktor arkadaşlarımızın zor şartlarda görev yaptığını biliyoruz. Başı ağıran, morali bozulan, eşine kızan soluğu hastanede alıyor olabilir. Uzun süre nöbet tutma nedeniyle sinirler gerilebilir. Hastaların anormal davranışları karşısında öfkelenebilirsiniz. Hasta yakınlarının agresif hareketleri sabrınızı taşırabilir, ama bizler bunları yatıştırmasını bilmeliyiz. Her görevin kendi çapında zorlukları vardır.
Hani Trabzonsporlu oyunculara diyoruz ya; “öyle bir oynayacaksınız ki hakemi de rakibi de yeneceksiniz” işte sağlık çalışanlarının görevi de bu manada zor. Hastaları da yakınlarını da tedavi edeceksiniz.
Sakın yanlış anlaşılmasın bu söylediklerimiz sadece bir kişiye özel değil. Tüm kurumlarda çalışan arkadaşlarımız için geçerlidir. “Köylü Milletin Efendisidir” sözü kuru bir slogan olarak kalmamalı. Neticede karşımızdaki insanlar profesör ya da vali değil…
Bizleri üzen habere verilen tepkiler değil… Millet adına yaşanan sıkıntıların dile getirildiği haberimizin farklı bir amaca çekilmesi olmuştur.
Anketler hastaların memnun olduğunu gösteriyor
Bazı sağlıkçı arkadaşlarımız haberimizin altına ekledikleri yorumlarla hastanemizin hastalar arasında yapılan anketlerde yüzde 96-98 arasında memnuniyet verici çıktığını ifade ettiler. Pek inandırıcı bulmasak da bu durumda bize özür dilemek düşer. Özür dilemek bir erdemliliktir. Biz bu erdemliliği gösteriyoruz. Ama şunları eklemeden de edemiyoruz…
Doğum sancıları gelen, doktorun kendi hastası olmadığı için doğuma gelmemesi üzerine apar topar Rize’ye yetiştiren hastanın memnuniyeti de bu ankette var mı?
Hastanede yatan ancak temizliği yapılmadığı için yakınları tarafından hastaneye gidilip odası temizlenen hastanın memnuniyeti de bu ankette var mı?
18 Şubat’a kadar bekleyecek miyiz?
Ak Parti’nin İlçe Belediye Başkan Adayları geçen Cuma da açıklanmadı. Süreç, yılan hikayesine dönmek üzere. Türkiye Gündeminin yoğunluğu, Başbakan Erdoğan’ın ziyaretleri, operasyonlar derken bir türlü ilçe belediyelerinin başkan adayları netleşemedi. Rakip partiler adaylarını belirledi ve yoğun bir tempoyla seçim çalışmalarını sürdürüyorlar.
10 Ocak da geride kaldı. Yeni hedef 15 Ocak. Salı Günü Grup toplantısı var. Başbakan Erdoğan’a kilitlenecek tüm ilçe aday adayları. Başbakan Erdoğan’ın yoğun temposu nedeniyle bu Salı da netice alınabileceğini tahmin etmiyoruz. Salı, Cuma, Pazartesi diye günleri bitirdik. Son süre 18 Şubat. Ama oraya kalmaz, ay sonuna kadar açıklanır ilçe adayları diye düşünüyoruz.
Şahmeran Başkanla dört yıl daha
Of Şoförler ve Otomobilciler Odası’nın 4.olağan Genel Kurulu Pazar günü yapıldı. 3 Adayın yarıştığı Genel Kurul’da mevcut Başkan Şahmeran Er, 270 geçerli oyun 167’sini alarak bir kez daha başkan seçildi.
2010 yılında yapılan ve Of Şoförler Odası’nın tarihine geçen kongrede Şahmeran Er, başkanlığa seçilerek Oda tarihinde bir ilki başarmıştı. Üç adaylı seçimde bu kadar büyük bir fark yapması açıkçası beklenmedik bir sonuç oldu diye düşünüyorum. Anlaşılan o ki Şoför esnafı Başkan Er’i sevdi. Bizler de Şahmeran Başkanı kutluyor, ikinci döneminde daha başarılı bir çalışma dönemi geçirmesini diliyoruz.
ben sayın YÜKSEL be'ye sonuna kadar HAK veriyorum......