Milletin Silahıyla, Milleti Vurmak!

Milletin Silahıyla, Milleti Vurmak!

 

Bu kadar alçakça hareket edebileceklerini öngöremesek de,  geçmişte  ülkemiz aleyhine bir takım olaylar karşısında gösterdikleri tavırlardan, sadece kendi çıkarlarını düşündüklerini,bunu sağlamak için de her türlü ahlaksızlığı yapabileceklerini geçmiş yazılarımda dile getirmiştim.

 

Milletin uçağı ile yüzde elli iki oy almış Cumhurbaşkanımızı vurmak istemeleri,askeri uçaklarla milletin meclisini bombalamaları ve 161 vatan evladının şehit olmalarına sebep olan olayları yapabilecekleri aklımıza hiç gelmemişti.

 

Allah,peygamber ,din,iman diyen bir anlayış bu alçakça davranışları ile Işid terör örgütü gibi nasıl kindar ,kan dökecek,acımasız olabilecek olduklarını  gösteren davranışlar sergilediklerini gördük...

 

Bu örgüt  artık fikir bazlı bile konuşulmamalı ve kökünden kazınmalıdır...

 

Bu ahlaksız sonucu , mensuplarına ne kadar anlatsanız anlamazlardı.Anlayamazlardı…

 

Bu yapıya kendilerini kaptıranlar öyle uyuşmuş ve öyle kendilerinden geçmişlerdi ki ne söyleseniz duymuyorlar,ne görseler inanmıyorlar,ne hissetseler kalplerinde yaşamıyor ve hakikati anlatmaktan yüz çeviriyorlardı..Sanki Bakara suresi 18. ayet bu olayı anlatıyordu” Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. “

 

Bu kötü ve  berbat sonuç tesadüfi bir sonuç değildir.Planlı biçimde atılan bazı adımların,düzenli sonuçlarıdırlar…

 

Bozuk mal ürettiği halde her dönemde kabul de gördü bu yapı…Hatta

darbelerde bile büyük hoşgörü  görmüşlerdi…Sadece ülkemizde değil yurt dışında iki müslümanın bir araya gelmesinin yasak olduğu yerlerde bile serbestçe at koşturmuşlardı.Hem de İslam’a hizmet etmek görüntüsü altında…

 

 

17 Aralık saldırılarında “ Nasıl olur da bir savcı , korsan bildiri dağıtan adam hafifliğinde bir davranışla hareket edebilir  “ şeklinde soru soranlar , belli ki bu yapının   eğitim sisteminde kurduğu  tuzaklardan haberdar değillerdi.

 

Şimdi benzer soruyu şaşırmış biçimde biraz da tepkili olarak “milletin uçağı ve milletin tankı ile milleti nasıl vurabilir bunlar ? şeklinde soranlar var…

 

Oysa bu yapı kurulduğu günden beri sistemini bu kötü sonucu elde etmek üzerine bina etmişti.Bunu gizlemiyorlardı bile.Dergilerinin adı sızıntıydı.Her yere sızmak,orduya,emniyete,resmi kurumlara...Bu işi yaparken de vicdansız hareket ettiler,iftira attılar,ellerindeki bütün imkanları ahlaksızca kullandılar.

 

Bugün yaşadıklarımız ,  yanlışlıkla yapılmış  terör eylemleri  değil, aksine kırk yıl önce kurulan bu örgütün,elinde bulundurduğu bütün kurumlarıyla  bugün icra ettiği terör eylemlerine hazırlık yaptığı anlaşılmaktadır.Dolayısıyla bu durum sürpriz değildir.Kırk yıldır kin ve öfke ile bugünü beklediler...  

 

Kırk yıl önce  bozuk mal üretmek üzere kurulmuş bir fabrikanın ürünleridir bugün karşımızda olanlar.Bildiri dağıtan savcı,ABD ve Avrupa’ya bizi şikayet eden sözde gazeteci ,milletin tankına binip milletin üzerine süren ve milletin uçağı ile milleti bombalayan hain subay…İşte bu bozuk fabrikanın bozuk mallarının işidir tüm bunlar…

 

Çünkü bu yapının okullarında ve yurtlarında siyaset konuşmak yasaktı.Siyaset konuşmanın serbest olduğu yerde kişiler önce kendilerinin içinde bulundukları yapıyı sorgularlardı.Bu yapının kurumlarında sorgulamak serbest olsaydı, bugün yaşadıklarımızı o gün görenler olabilecek belki de bu şer yapının bugün yakaladığı gücü elde etmesinden önce dağılmasına neden olacaklardı.Bu nedenle siyaseti dini bir kılıfla şer ilan edip ondan Allah’a sığındıklarını söylüyorlardı.Bugün bu yapı, bırakın sadece ülkemizin siyasetini , dünya siyasetinde söz söyleme hevesini nereden elde etmiştir?

 

Bu terör faaliyetlerine hazırlık yaptıkları geçmişte,en fazla düşman gördükleri kesim Milli Görüş ve onun mensuplarıydı .Çünkü onların hızını kesen,fikri bakımdan yerlere seren bu anlayıştı...Bu yüzden milli görüşçülere aşırı düşmanlıkları vardı...

 

Bu kötü sonucun elde edilmesinde ikinci yöntemleri ise,İmam hatip ve ilahiyat öğrencilerini kurumlarında kabul etmiyorlardı.Çünkü bu öğrenciler İslam’ı doğrudan kaynağı Kuran ve Sünnetten öğreniyorlardı.Ama bu yapı Kuran’ı ve Sünneti F.Gülen bakışı üzerinden veriyordu.Bu da F:Gülen’e Asıl kaynaklardan ve Allah'tan  daha fazla değer verilmesine neden olmaktaydı…Bu berbat durum  ,”Uçağa binerek masum milleti  öldürmek İslam’a göre nedir?” sormak yerine , F.Gülen’in emrini uygulamayı yeterli gören hainlerin yetişmesine neden olmuştur.

 

Yaşadıklarımızda çok can yakıcı olsa da ,hakkı görmek isteyenler için vardır bunda da bir “HİKMET” diyeceğim ama ,bu olanları içinde bulundukları yapının körü körüne savunanları şeytani biçimde yorumlayarak ,bir plan olduğu üzerinden yorumlamak gafleti hatta ihanetine düşmektedirler.Çünkü onlar Bakara suresi 18 .ayette olduğu gibi, “  Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. “

 

Bozuk mal üreten fabrika derhal ortadan kaldırılmalı,sahibinin tesirsiz hale getirilmeli ve  bozuk malların tamiri mümkün ise ıslah edilmelidirler.Yoksa bu adamlara silah ,namus,şeref ,vatan emanet edilemez…

 

Ömer ALÇEP

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24