Mahalli Kurtuluş Bayramlarını geri istiyoruz

Geçmişte yaşadıklarımız gelecekte yaşanması muhtemel olayları içinde barındırır. Onun için geçmişi iyi bilmek, gelecek hayat bakımından büyük faydalar taşımaktadır. Milli şuur kazandırmak için milletlerin tarih bilincine sahip olmaları fevkalade önemlidir. Vatan ve millet sevgisi oluşturmak; en büyük siyasi teşekkül olan devletin bekası ve daha güvenli hayat yaşaması için olmazsa olmazlardandır. Tarihi yaşamak mümkün olmasa da tarihi yaşatmak mümkündür. Ülkemizin hemen hemen her köşesinde vatan savunmasında görev yapıp hayatını vatana feda eden şehit ve gazilerimiz vardır. Bulunduğu dönem için bir kayıp olsa da uzun vadede kazanca dönüştürülmelidir vatan ve millet sevgisinin tesis edilmesinde.

 

Milli hislerin uyandırılmasında ve canlı tutulmasında Mahalli Kurtuluş günleri öneme haiz günlerdir. Özellikle savaş bölgelerinin yaşandığı yerlerde yapılan milis mücadelesi dilden dile yoğrularak bugünlere ulaşması bizim mahalli tarihimiz için önemlidir. Of için de 28 Şubat düşman işgalinden kurtarıldığı gündür. Yani Of’un Kurtuluş Bayramıdır 28 Şubat. Bu tarih Of ve Oflular için ayrı bir değer taşımaktadır. Buna sahip çıkmak bugünü yaşatmakla olur.

 

Of’un düşman işgalinden kurtuluşunun 97. Yılını Of’ta kutladık.  Üstelik  eski anlayış, eski heyecan kalmadığından şikâyet eder olduk. Tarih, kuru bir dünün masallarını yaşamak değildir. Tarih dünü anlamak, bugünü yaşamak, yarını planlamaktır. Çünkü dünü anlarsak bugünü yaşar ve yarını sağlıklı şekilde planlarız. Türkiye’nin 28 Şubat’ı her bakımdan yıkıcı ve mahvedici sonuçlar doğurmuştur. Of’un 28 Şubat’ı ise tam anlamıyla bayram olarak yaşandı, kutlandı yıllarca. Şimdi geldiğimiz noktada bazı endişeler taşıyoruz. Çünkü geçmişini bilmeyen, dün bu millet ne yaşadı onu merak etmeyen bir nesil duruyor karşımızda. Hatta şimdi sokakta insanlara sorsanız 28 Şubat Of için ne anlam ifade ediyor? Tahminim odur  ki aldığımız sonuçlar bizi çok da mutlu etmez.

 

Baştan şunu hatırlamak isterim ki benim olaya bakışım bu seneki kutlamalarla alakalı değildir. Bu sene bir dizi etkinlik yapıldı. Konferanslar verildi. Resmi kutlamalar yapıldı. Hatmi şerif okundu. Of’un kurtuluşu ile ilgili Film gösterildi. Bunlar çok güzel etkinlikler. Bunların hepsi olmalıdır, bundan sonra da olacaktır. Bu anlamda bütünlük içerisinde yapılanlar takdir edilmelidir. Hatta Of Kurtuluş Anıtının sahile dikilme fikri de güzel bir fikir. Böylece bu anıtla yaşanan olaylar hep hatırlatılmış ve canlı tutulmuş olacak.

Ancak; eskiden Kurtuluş Bayramı dendiğinde Of için gerçek bayram günü olarak büyük heyecan duyulurdu. Halk Kurtuluş Bayramının etkinliklerini izlemek için Of’a akın ederdi. Tüm gösteriler heyecanla izlenmekle beraber özellikle Göç sahnesine ve Rus’un şehirden kovuluşuna ayrı bir ilgi gösterilirdi. Yaşlıların bu gösterilere ehemmiyet göstermeleri onların bu olaylara ya şahit olmalarından ya da onların çok yakınlarının bunu yaşamasından kaynaklanıyordu. Canlı tutulacak duyguların canlandırılması gerekir milletin gözleri önünde. Hayal olarak görülen şeyler anlatılmakla daha da hayal olarak görülür. 

 

Dün yaşanan şeylerin hiç yaşanmamış gibi gösterilmesi hatta daha da ileri gidilerek Rus bizden kurtuldu gibi ironik yorumların yapılması gerçek anlamda basite almaktan başka bir şey ifade etmez. Geçmişin sıkıntılarını, acılarını ve fedakârlıklarını anlatamazsak yarın bu toprakların için fedakarlık yapan bir nesil nasıl bekleyebiliriz?  Yarının umudunu duymak istiyorsan bugün umudun tohumlarını ekmelisin. Bu topraklar için toprağa düşenler bugünün mirasçılarıdır. Yarın için bu bayrağı taşıyacak bir ruh ve inanç geliştiremezseniz gelebilecek işgallere açık olmuşsunuz demektir.

 

Nasıl ki Çözüm Sürecinde barışa ulaşmak için bazı uygulamalar askıya alındıysa, görmezden gelindiyse güvenlik tedbirleri gevşetildi. Daha sonra en son özellikle 6-7 Ekim olayları bunun sakıncalarını yaşanarak tecrübe etti Türkiye. Şimdi Güvenlik paketiyle kolluk kuvvetlerine gerekli görevler tevdi edilmeye çalışılıyor. Yanlışlar yaşanarak görülmüş, hatadan dönülmüştür bu İç Güvenlik Paketiyle. Bir başka yanlış da Milli ve Mahalli Kurtuluş günlerinin arka plana itilmesidir. AB uyum sürecinde bir takım vaatler çerçevesinde bu uygulamalardan vazgeçilmişti. Şimdi Görüyoruz ki bu da yanlış olmuştur. Bu uygulamalara daha makul ve halkın içinde yer alacağı etkinliklerle yapılmalıdır.

 

Ben Of’un Kurtuluş Bayramı törenlerinin şehrin içinde kutlanmasını daha önemli buluyorum. Stadyumlar alternatif olsa da aynı halkın katılımı olmuyor maalesef. Yaşanacak sıkıntılardan çekiniyorsak unutmayalım ki dün bizim için fedakârlık yapanların anısına bugün bizler yarın ki nesiller için bunu yapamazsak söylenecek bir şey yoktur. Gene de Mahalli Kurtuluş Bayramımızın bayram olarak şehrin merkezinde kutlanmasını istiyorum. Bu sadece  bir beklenti işte….

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24