Fasık İmam

Birkaç gün önce öğle namazını kılmak üzere namaza on beş dakika kala o camide namazlardan önce sohbet olduğundan camiye gittiğimde sohbet ilerlediğinde sohbeti veren arkadaş çok ilginç bir tespitte bulundu. “Her ne şart altında olursa olsun ister takvalı ister fasık yani günahkar olan devlet başkanına itaat edilmeli ve ister takvalı ister günahkar imamın arkasında da namaz kılmalıyız.” Dedi. Bu konuyla ilgili olarakta bir ayet ve Peygamberimizden bir hadis olduğunu söyleyerek hadisi okudu.

Öncelikle hadisimiz makamında yorum yapmaya başlamadan önce şunu açık ve net yazarım ki Hocamız önemli bir usul hatası yapmıştır.

Konuyu biraz yazımızın boyutlarınca incelemeye çalışalım. İşte ayet; (4/NİSÂ-59: Ey iman edenler; Allah'a itaat edin. Resule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz; Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun hallini Allah'a ve Resulüne bırakın. Bu; hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.) Hadis; “ İçinizde ki takvalı yada fasık imamlarınıza itaat ediniz.”

Evet Peygamberimizden böyle bir hadis varit olmuştur. Hadis Ebu Hureyre’den nakledilmiştir. Hadisi Ebu Davut’ta Cihat bahsinde buldum.

Uygulamaya baktığımız zaman gerek sahabeler döneminde gerekse tabiin döneminde Müslümanlar Kuranda ulul emr diye geçen kavram altına giren insanlara itaat ettiklerine şahit olmaktayız. Fakat bu itaat Kurana ve sünnete uyulduğu sürece olduğunun altını önemle çizmek isterim. Bakınız Hz. Ömer Efendimiz minbere çıkıp “ben halife iken hata edersem beni kim düzeltecek dediğinde sahabeden biri yağa kalkıp ben seni İslam’dan uzaklaştığında bu kılıcımla düzeltirim dediğinde Hz. Ömer Allah’a şükreder ve böyle arkadaşları olduğu sürece inşallah hak yoldan ayrılmayacağını” ifade etmişlerdir.

Eğer ulul emr Kurandan ve sünnetten uzaklaşırsa bu durumda ulul emrin dikkati çekilmesi gerektiğini bütün İslam Hukukçularında gördüm. Bakınız son dönem büyük alimlerinden Ömer Nasuhi Bilmenin Istılahı Fıkhıyye Kamusunda bu hususta şöyle bir tabir vardır. “ Ulul emr yani devlet başkanı Kurana ve sünnete uyduğu sürece kendisine itaat edilen kişidir.”

Yani Ulul emr Kurana ve sünnete uyduğu sürece kendisine uyulması lazım geldiği hemen hemen tüm hukukçular tarafından seslendirilmektedir. Ulul emer Kurandan ve sünnetten uzaklaştığında ise bu durumda kendisine uyulmaması gündeme gelmektedir.

Yazımın burasında fasık imamın konusu gündeme gelmektedir. Bu arkadaşımızın dediği gibi durum olmadığını gördüm. Öncelikle bu kardeşimiz bu hadisi böyle acayip bir şekilde okumadan önce keşke sahabe ve tabiinde uygulamalarına bir baksaydı. Bakınız konuyu en güzel Aliyyul Kari özetlemişlerdir. Bu büyük zat diyor ki hadiste ifadesini bulan terim vacip değil cevaz olmaktadır. Bu hadiste fasık imamın arkasında namaz ancak caiz olmaktadır. Ama bunun yanında Aliyyul Kari’nin tespitlerinin devamında İmam Malik ve İmam Muhammet fasık imamın arkasında namaz asla caiz değildir demektedirler. Yani okuyucularıma önemle hatırlatmak isterim ki bu dini gerek yaşantılarıyla ve gerekse takvalarıyla en güzel olarak anlamış olan büyük imamalar bu durumda fasık imamın arkasında namazın olmayacağını ve daha takvalı imamların aranması lazım geldiğini belirtmektedirler.

İmam Kurana ve sünnete uyması elzemdir…

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24