Eğitime adanmış bir ömür

Oflu olmak çok önemli bir avantaj, ancak bu avantajın eğitimle taçlandırılması gerekir diyor Ömer Çetin Nuhoğlu.

 

Gazeteciliğe başladığımız ilk yıllarda tanıdım Ömer Çetin Nuhoğlu’nu. Of’umuzun ve Hayrat’ımızın yetiştirdiği önemli bir değer olduğunu eğitime verdiği katkılarla sürekli ortaya koydu. Nuhoğlu Vakfı’nın Başkanı olarak önceliğini hep eğitime verdi. Of ve Hayrat’ta gerçekleştirilen kurslarla ilkokuldan itibaren lise ve üniversiteye hazırlanan öğrencilerimize destek oldu. Of’ta ve Hayrat’ta gerçekleştirilen her türlü eğitim faaliyetine kayıtsız şartsız destek verdi.

 

Elbette bizim bilgimiz Sayın Nuhoğlu’nu yazmaya yetmez. Çünkü kendisini sadece Of’taki programlarda dinleyebildiğimiz ve takip edebildiğimiz kadar öğrenebildik. Çok özel bir hukukumuz yok yani. Ama Çetin beyin eğitime ne kadar önem verdiğini öğrenmek için onu çok uzun boylu tanımaya gerek yok. Sadece bir programda onu dinleseniz bile ne kadar eğitim sevdalısı biri olduğunu anlayabilirsiniz.

 

Kişilerle ilgili çok yazı yazmadığımı bizleri takip eden okurlarımız bilirler. Ama Çetin bey gibi değerleri üç beş cümle ile de olsa kayıtlarımıza geçmesi adına anlatmanın yararlı olacağına inanıyorum.

 

Çetin bey kısa bir süre önce Of Teknoloji Fakültemizdeki öğrencilerle sohbet için gelmişti. Geçen hafta da lise öğrencileri için Of’a geldi. Of Kaymakamlığımız ve Of Belediyemiz tarafından başlatılan ve Lise 10. ve 11. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak gerçekleştirilen “Örnek kişilerle kendini anla, geleceğini planla” projesi kapsamında lise 10. ve 11.sınıf öğrencilerimizle buluştu.

 

Konuşmasını baştan sona kaydetseniz tekrar tekrar izlenebilecek bir konuşmaydı. Çünkü her cümlesi önemli mesajlarla doluydu. Biz not alırken zorlandık. Çünkü uzun haberleri maalesef okumuyoruz. Ajanslarımız, gazetelerimiz uzun haberlere yer vermekten kaçınıyor. Ama biz kaçınmıyoruz. Of Havadis olarak yola çıkarken önceliğimiz eğitimdi. Bu gün hala eğitim. Ekonomik anlamda ciddi sorunlar, ciddi sıkıntılar yaşasak da önceliğimizi ve ağırlığımızı maddi karlar getirecek işlere değil, uzun vadede Of’umuza, Trabzon’umuza, ülkemize, milletimize ve dinimize katkı sağlayacak veriyoruz.

 

Çetin beyin üniversitede verdiği konferansın ardından yaptığımız haber için bize dönüş yaparak “mesajlarımı doğru olarak verdiğiniz için size teşekkür ederim” demişti. Bugüne kadar almış olduğumuz en büyük ödüllerden biriydi bu teşekkür. Biz yapmamız gerekeni yapmıştık. Mesajları o ortamda bulunmayan kişilere de ulaşması için onları doğru bir şekilde kayda geçirmiştik.

 

Çetin bey son programına bizlere bir büyük ödül daha verdi. Elinde Of Havadis Gazetemizin bir nüshasıyla çıktı kürsüye. Avrasya Üniversitesi Rektörü Oflu hemşerimiz Sayın Aşkın Asan’ın öğrencilerle buluştuğu konferansın haberindeki bir ince detaya dikkati çekerken bizler için de övgü dolu sözler sarf etti.

 

Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum. Ama bizlere yaptığı övgüler için değil. Elbette gururlandık, elbette mutlu olduk. Ama asıl önemlisi Çetin beyin önceki teşekkür mesajında olduğu gibi bizim ne yapmaya çalıştığımızı, asıl amacımızın ne olduğunu anlayan nadir insanlardan biri olduğu için kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

Of’ta yaşadığı halde, Of’u yakından takip ettiği halde, Of için kendi çapında bir şeyler yapmaya çalıştığı halde, yönetim kademelerinde görev aldığı halde, onların yaptıkları en basit çalışmaları bile keyif yapmak varken, çoluk çocuğumuza zaman ayırmak varken, eğlenmek varken, vakit ayırıp, peşlerinden koşarak sadece gazetemiz için değil, temsilcisi olduğumuz Anadolu Ajansı sayesinde sadece Trabzon’a da değil, tüm Türkiye’ye haber yapmaya gayret ettiğimiz halde bırakın bir teşekkürü, bizlerin yaptığı işin farkında bile değiller…

 

Şu anda bile yanımda durup bana sarılmaya çalışan çocuğuma “Oğlum konsantrasyonumu bozuyorsun, yazımı yazamıyorum. Sen şimdi yat, ben bu gece gazeteyi tamamlamam gerekiyor, seninle yarın akşam sohbet ederiz” diyerek yanımdan uzaklaştırmaya çalışıyorum.

 

Bazen kendi kendime; “Yeter artık. 9 yıldır gece yok, hafta sonu yok, bayram yok, tatil yok, Pazar yok. Yoğun bir tempo ve stres altında çalışıyorsun. Ne geçti eline. Artık bu işi bırak ve çoluk çocuğuna zaman ayır” diyorum…

 

İşte tam bunları düşündüğüm anda Çetin bey gibi bir değer çıkıyor ve yaptığınız işin aslında ne kadar önemli bir görev olduğunu size bir kez daha hatırlatıyor. Ve biz de “yeter artık” düşüncemizden vazgeçerek imkanlarımız elverdiği ölçüde Of’a basın hizmeti sunmak için “devam” düşüncesine geçiyoruz…

 

Birileri bugün bizim yapmaya çalıştığımızın farkında olmasa bile gelecek yıllarda bugün yapmaya çalıştığımızı anlayacak birileri çıkacaktır elbette…

Teşekkürler Nuhoğlu…

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24