Doğal Afetler

Andolsun, Biz sizi biraz korku, açlık ve bir parça mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle imtihan edeceğiz. Sabır gösterenleri müjdele. Onlara bir musibet isabet ettiğinde, derler ki: "Biz Allah'a aitiz ve şüphesiz O'na dönücüleriz." Rablerinden bağışlanma (salat) ve rahmet bunların üzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır.

 

Dünya yaratılışından itibaren çeşitli değişikliklere uğramış olup değişmeye de devam edecektir. Bu değişimler kimi zaman can ve mal kaybına neden olmaktadır. Bu kayıp nedenlerine doğal afet diyoruz. Başta depremler olmak üzere seller, tusunamiler, karada ve denizde görülen hortumlar, fırtınalar, orman ve mesken yangınları, volkanik patlamalar, çığ düşmeleri, yaygın hastalıklar, büyük ölümlere ve yıkımlara neden olan savaşlar…

 

Hepsinin ortak yanı ansızın insanların ölümüne ve büyük maddî kayıplara neden olmalarıdır. Bütün bu olaylar bir sebep-sonuç ilişkisi içerisinde gerçekleşir. Nasıl ki yağmurun yağması bulutlar ve rüzgârlar sayesinde ise insanın hastalanması da bir sebebe dayanmaktadır. Modern ilim bunların bazılarını keşfederken bazılarını “doğanın gereği” diyerek geçiştirmektir. Önlemler konusunda da birçok görüşler ileri sürmelerine rağmen alınan tedbirler çoğu kere işe yaramamaktadır.

 

Dünya için olan bu özel imtihan ortamı son derece eksiksiz hazırlanmıştır; öyle ki karşılaşılan her olay belirli sebeplerle meydana gelir. Her detay sebep-sonuç ilişkileri içerisinde gerçekleşir. Örneğin, insanların yeryüzü üzerinde durabilmesi yerçekimi kanunuyla açıklanır; yağmurun yağması bulutlar ve rüzgar sayesinde gerçekleşir; ölüm, kaza veya hastalık mutlaka bir sebeple oluşur. Kimi zaman doğal bir afet, kimi zaman günlük hayattan bir olay, kimi zaman birtakım eksiklikler veya hastalıklar; dünyada insanlardan hiç uzak olmayan gerçeklerdir. Bu tarz belalar kimi zaman şahısları, kimi zaman ise toplumları etkileyebilecek düzeyde meydana gelirler ve insanları hem maddi hem manevi yönden etkileyebilirler.

 

Önemli olan, insanların bu olaylardan almaları gereken dersi kavrayabilmeleridir. Çünkü Allah'ın insanlara, maddi ve manevi zarar veren olaylarla hatırlatmalar yapması, o insanların bulundukları sapkın durumdan kurtulmaları, Allah'ın dosdoğru yoluna girmeleri için kendilerine verilen bir mesajdır. Allah, insanlara yaşatılan bu felaketlerin de dünya üzerindeki hiçbir şey gibi boşuna yaratılmadığını, bunların insanlar için birer "hatırlatıcı" olduklarını göstermektedir. Allah Kuran'da hiçbir olayın Kendi izni olmadan gerçekleşemeyeceğini “Allah'ın izni olmaksızın hiçbir musibet (hiç kimseye) isabet etmez. Kim Allah'a iman ederse, onun kalbini hidayete yöneltir. Allah, herşeyi bilendir.

 

Sonuç olarak bizlerin dünya hayatı sıradan tesadüflerden oluşan bir hadise değildir. Bu imtihan sürecinde insanoğlunun konumu her şeyin üstesinden gelebilecek şekilde var edilmiştir. Önemli olan güçlü bir iman ile sağlam bir iradenin aynı paydada birleştirilebilmesidir. Bu başarıldığı takdirde karşılaşılabilecek her türlü afet gerekli dersler çıkarıldıktan sonra uygun donelerle tasfiye edilecektir.

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24