Dershaneleri hep birlikte kapatalım

Başlık Mümtaz er Türköne’nin ifadesi. Açıkçası meseleyi tamamen özetliyor. Dershanelerin bir problemin sonucu olduğuna işaret eden bununla birlikte söz konusu problemi çözmede dershaneleri kaldırmanın mı yoksa dershanelerin oluşumuna sebebiyet veren etmenleri kaldırmanın mı daha işlevsel olduğuna dikkat çekmesi açısından oldukça stratejik bir anlatım.

Evet, son günlerde ülke gündeminde ilk sıraya çıkan dershane tartışması birçok açıdan önem arz etmekte. Dershane konusunun değişik açılardan irdelenmesi mümkün. Fakat biz sosyal açıdan ve alanımızı daha çok ilgilendirdiği için hukuksal açıdan değerlendireceğiz.

Girişte değindiğimiz üzere dershaneler bir sorunun varlığını gösteriyor. Buradan dershanelerin bir sorun teşkil ettiğini değil birçok sorun zincirinin sonucu olduğunu çıkarmak gerekir. Sorunun tahmin edilebildiği üzere eğitim sistemimiz olduğu açık. Dolayısıyla tartışılması gereken husus eğitim sisteminin dershaneleri sonuçlamayacak şekilde nasıl bir revizyona tabi tutulması gerektiğidir.

 

Eğitim sistemimizin, herkesin yıllardır üzerinde tartıştığı, onlarca kişinin iyileştirilmesi için çaba sarf ettiği fakat başarılı olamadığı ve tüm bunların sonucunda oldukça çarpık ve niteliksiz bir hal aldığı ortadadır. Yıllardır eğitim sisteminin geliştirilmesi amacıyla yapılanlara bakıldığında maalesef olumlu ve ileriye dönük bir adım atılamadığını sadece eğitim yıllarında, soru sayılarında ve kısmen soruların içeriğinde değişiklik yapıldığını görmekteyiz. Oysa ifade etmek gerekir ki en temel planda halledilmesi gereken ne öğrencinin okuması gereken sene sayısı, ne de hangi soruları ne zamanda çözeceğidir. Eğitim sistemimizin iyileştirilmesinde birincil önemi haiz problem düşünme üzerine yeterince eğilinmemesidir. Yani hâlihazırdaki sistemden yetişen bir öğrenci sadece kendisine ezberletilen ve kısmen öğretilen hususları belli vakit içerisinde ne surette kâğıda dökebildiğiyle imtihana tabi tutulduğundan, kendisine öğretilenden farklı bir problemle karşı karşıya kaldığında sorunu çözememektedir. Bu bağlamda, öğrenciye formüller ezberletmekten veya hangi tarz sorunun karşısında nasıl davranacağını söylemekten imtina eden ve düşünceye yönlendiren bir sistem eğitimimize tatbik olunmalıdır. Böyle bir sistemde öğrenci bilgi yığınlarıyla yaşamak durumunda kalmaz bununla birlikte kendine ayırabileceği vakti olur. Şayet bu mantaliteye uygun bir sistem yerleştirilebilirse dershanelere de ihtiyaç kalmayacaktır.

 

Fakat tahmin edilebilir ki bu şekilde olmasa da eğitim sistemini iyileştirmeye yönelik her türlü hamle uzun soluklu olacaktır. Bu hususta bir başka problem karşımıza çıkmaktadır. Şayet eğitim sistemi oturtulmadan dershanelerin kapanması gibi bir senaryoyu düşündüğümüzde hâlihazırdaki sistemde dershane yardımı olamadan birçok öğrencinin ortada kalacağı açıktır. Bununla birlikte istihdam sorunu yaşayacak yüz binlerce kişiden bahsedilmekte. Dershanelerin özel okula dönüştürülmesi durumunda da yine benzer sorunlar oluşacaktır. Dolayısıyla dershanelerin ön hazırlık yapılmadan kapatılması durumunda belki de önü alınamayacak bir hataya sebebiyet verilmiş olunacaktır.

 

Tüm bunlarla birlikte olayın bir de hukuksal boyutu bulunmakta. Tüm gerekçelerimizi bir yana bırakıp şu andaki eğitim sistemiyle bile dershanelere ihtiyaç olmadığını düşünelim. Bu durumda da karşımıza hukuksal problemler çıkmaktadır. Bir ticari işletme statüsünde olan dershanelerin diğer ticari işletmelerden herhangi bir farkı bulunmaksızın ve hukuksal anlamda herhangi bir sorun teşkil etmediği halde devlet eliyle kapatılması anayasanın eşitlik ilkesiyle bağdaşmaz. Dolayısıyla hukuka aykırıdır. Hiçbir gerekliliği olmadığı halde ve eğitime herhangi bir katkısı olmasa dahi bir işletmenin hukuka uygun olmayan surette kapatılması düşünülemez. Bununla birlikte birçok ülkenin özel teşebbüsleri desteklediği bir dünyada dershanelerin devlet eliyle kapatılması da olumsuz bir gelişme olarak değerlendirilecektir.

Bu yazıda sadece sosyal ve hukuksal boyutun tartışıldığını tekrar hatırlatmak isteriz. Ayrıca özellikle sosyal medya olmak üzere birçok platformda mesele uzun süredir tartışıldığından birçok yerde üslup yanlışlığından kaynaklanan sorunların oluştuğunu üzülerek görmekteyiz. Unutulmamalıdır ki elde edilmek istenen amaç, uğruna verilen kayıplara değmelidir.


YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24