ÇAYKUR üreticine sahip çık

     Malum Ramazan ayı kapıya geldi dayandı. Vatandaş ise ikinci sürgün çay için yoğun bir şekilde çayını kesiyor. Gerçi 1. Sürgüne göre çay her yerde aynı gelmedi, dalgalı geldi. Bu sebeple 2. Sürgünde aynı sıkıntıların çoğu yaşanmadı. Fakat asıl değiştirilmesi gereken temel sorunlar hala devam ediyor. 1. Sürgünde ÇAYKUR işin içine girerek taşın altına elini koydu. Bu da taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı. 2 sürgüne başlarken özel sektörün kan emiciliği, fırsatçılık kollaması artarak devam ederken ÇAYKUR bu sefer kılını kıpırdatmıyor. Vatandaş doğal olarak seçim bitti ortaklık bozuldu mu diye düşünüyor. Bu bahar havası seçim sayesinde mi idi? Gibi soruları haklı olarak soruyor.
 
     Çay, bölgemizin ekmek teknesidir. Buna göz dikenlerin dünyası da ahreti de pek parlak olmaz. ÇAYKUR’ n varlık sebebi piyasada oluşabilecek haksız rekabeti ve adaletsizliği önlemek olmalıdır. Taban fiyat açıklanmadan çoğu vatandaş yüksek fiyat beklentisi içerisinde girmişti. Bu konuda gerçekçi olmayan fiyatlar terennüm ediliyordu. Destekleme olmadan fiyat 98 Kuruş olarak açıklanınca taban fiyatını az bulanlar şiddetli eleştirilerde bulunmuşlardı. Elbette haklılık payı vardı. Lakin ülkenin gerçeklerine uygun düşmüyordu bu eleştiriler.
 
     Fiyat ne kadar olsa da özel sektör kendi bildiğini okuyor. Özel sektör hukuk tanımaksızın 75 Kuruşa çay alıyor. Bu ve bunun gibi düşüncenin hiçbir ahlaki tarafı yoktur kanımca. Fırsatsızlıktan, vatandaşın parasını gasbesmekten, düşene bir tekme vurmaktan başka bir anlam taşımıyor. Bunun başka izahı varsa biri bu vatandaşa anlatsın. Buna rağmen, bu soyguna rağmen için vatandaş hakkına razı bir şekilde çayını kuzu gibi götürüp satıyor. Hem de ton başına 230 Lira eksiğine. 1 Ton çay için 230 Lira vatandaşın cebinden gasbediyor özel sektör çay firmaları tarafından. Vatandaşın Kotası belli artanını zaten özel sektöre satmak zorundadır. Artanını yiyecek hali yok ya. Bunu bilen çay fabrikaları bunu ‘’fırsata’’ dönüştürüyorlar. Bu nasıl kâr mantığıdır? İşte ÇAYKUR yolsuzluğun, vurgunun önüne geçmeli geçen ay olduğu gibi bu ay kota artırımına gidip gerçekten iyi niyet ortaya koymalıdır.
 
     ÇAYKUR gerçek manada piyasayı haksız rekabet ve üreticinin mağduriyetini önlemek için elinde en önemli koz olan kota artırımını kullanmalıdır. Çünkü eli güçlenen vatandaş, çayını özel sektöre vermek zorunda kalmayacaktır. Özel sektör de çay almak zorundadır. Eğer bu sektörde varlığını devam ettirmek istiyorsa. Bu fabrikalar elbette çay alıp üretmek için kurulmuş kuruluşlardır. Çay alamazlarsa kepenk kapatacaklar. Öyleyse vatandaşın çayına muhtaçtır özel sektör. Kimse şunu söylemesin 25 kilo artırdı ya. Bu sadece göstermelik bir artırımdan öteye gitmez. Bu şekilde kota artırımı ile köşeye sıkışan fabrikalar ÇAYKUR’un aldığı fiyat ile çay almak zorunda kalacaktır. Vatandaş bu şekilde istediği tarafa gitme tercihini kendisi bilerek ve isteyerek kullanacaktır.
 
     Sosyal devlet olmanın bir gereği olarak ÇAYKUR piyasaya adalet için müdahale etmelidir. Seçimden önce bu yapıldı da şimdi yapılamaz mı? Bal gibi de yapılır. Yeter ki yapmaya gönül olsun. Ancak özel sektör ile ÇAYKUR arasında zımni bir anlaşma varsa onu bilemem. Bildiğim tek şey bu vurguna bu işin devletin temsilcisi olan ÇAYKUR’un el atmasıdır. Yoksa fısıltı gazetesinin muhabirleri yalan yanlış bir sürü şey üretir durur. Böylece ortada bilgi kirlenmesi olur. Vatandaşın beklentilerinden de birisi Ramazan ayında keseceği çay konusunda sıkıntılarının artırılmamasıdır. Oruçlu ve sıcak bir yaz ayında insanlara daha yapıcı ve yardımcı olmak hem insani hem de İslami bir davranış olsa gerekir. Bu duygularla başlayacak olan Ramazan ayınızı tebrik eder, hayırlı ve gasbedilmemiş bir ürün sezonu geçirmenizi dilerim.
YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24