Trabzonspor’a bu düşmanlığı kim yaptı?

 

Türkiye’de futbolun ayakla oynanan değil ayak oyunları ile oynanan bir oyun olduğunu bir kez daha gördük. Duygusal bir toplumuz hem de ne çok duygusal. Bildiğimiz doğruları bile bilmezden gelip duygusallığımızın kurbanı oluyoruz. Bu duygusallık da büyük hatalara ve yıkımlara neden oluyor. Pazar günü Trabzonspor’da akıllara zarar bir durum, sosyal hayatı derinden sarsacak bir deprem yaşandı. Yaşanan depremin anlık etkileri olduğu kadar geleceğe dair artçı sarsıntıları olacaktır.

 

Bir şehir düşünün ki Bizans İmparatorluğu gibi bir imparatorluğun kolu olan Rum İmpatorluğu’na ev sahipliği yapmış. Bir şehir düşünün ki altı asır gibi bir büyük zamana ömür sığdırmış Osmanlı İmparatorluğunun en kudretli hükümdarlarını aynı şehirde buluşturmuş. Fatih’in fethettiği, Yavuz’un yönettiği, Kanuninin doğduğu Trabzon şehridir bu. Onun için Bizans’tan gelen taht oyunları gibi Osmanlı’dan gelen siyaset oyunlarını hep içinde barındırıyor Trabzon. Geçmişten gelen; Siyasi, kültürel, ekonomik hareketlilik kolay kolay elde edilemeyecek, gem vurulamayacak bir şehir haline getirdi Trabzon’u. Onun için Trabzon’da her şey zordur. Çünkü burada herkes çok şey bilir, herkes kendince bir otoritedir.

 

Sevdiğini sınırsız sever, nefret ettiğini de gözü görmez bu şehir. Yeter ki candan olsun, çıkarsız olsun, samimi olsun karşıdakine gönlünün kapılarını sonuna kadar açar bu şehir. Ünal Karaman 90’lı yıllarda büyük takımlar peşinde koşarken o Trabzonspor’u tercih ederek bir kere tercihini yaptı. 1995-1996 sezonunda oynadığı muhteşem futbol ile taraflı tarafsız tüm Türkiye’nin takdirini toplayan ve ama şampiyonluğu bir şekilde elinden alınan takımın en önemli futbolcusuydu Ünal Karaman. Trabzonspor ona o da Trabzonspor’a çok şey verdi. O artık Trabzonspor’un efsane futbolcusu Ünal olmuştur. Kaderi Trabzonspor’la bir kesişti pir kesişti. Trabzonspor’un ruhu ile onun ruhu örtüştü. Geçen yıl tüm zorluklara rağmen bitmiş bir takımı Başkan Ahmet Ağaoğlu ile belli bir aşamaya getirerek şehrin üzerindeki kara bulutları dağıtarak Trabzonspor’u yarışmacı takım haline getirdi. Burada başkanın da Ünal hocanın da hakkını teslim etmek gerekir. Hiçbir şey olmasa da alt yapı gibi yıllarca unutulan Trabzonspor’un futbolcu fabrikasını faaliyete geçirdiler.

 

Bu sene büyük umutlarla başlanan sezonun başında onca sakatlık, onca ters giden işlere rağmen Trabzon’da şampiyonluk sesleri derinden derinden yükselmeye başladı. Bunu başkan Ahmet Ağaoğlu ve Ünal hoca birlikte başardı. Tüm yaşanan sıkıntıya rağmen ilk yarıyı liderin 5 puan gerisinde üçüncü olarak tamamlamak başarısızlık değildir. Evet, Fener maçı olsun, Galatasaray maçı olsun, en son da Denizli maçı olsun bu maçlarda krizi yönetemedi Ünal hoca. Ancak büyük rakiplerin önündesin ve ikinci yarıya sakatların iyileşmesi, birkaç nokta atışı transfer planıyla önemli avantaja sahipsin. Böyle bir ortamda yok sen onu dedin, yok ben bunu dedim sözleriyle bir camianın umutlarının içine edildi.

 

Geldiğimiz noktada gördük ki bu iş ne Ağaoğlu’nun işi ne Ünal hocanın işidir. Alınan bilgi ve duyumlara göre bu iş yine Trabzonspor’a para veririm her şeyine de karışırım diyen hadsizlerin işidir. Unutulmasın ki Trabzon’da ortak değer olan Trabzonspor kimsenin istediği gibi at koşturacağı mecra değildir. Yıllarca siyasetin kadrine uğramış ve şampiyonluğu elinden alınmış bir otoritenin ise hiç işi değildir. Ne oldu şimdi iyi mi oldu? Takım ikiye bölündü. Ünal hocayı savunanlar, Başkan Ağaoğlu’nu savunanlar diye şehir ikiye bölündü. Güç bela şehir Trabzonspor ile bir bütünlük sağlamaya başlamıştı.

 

Evet, bu şehrin sevgisi Trabzonspor armasınadır. Ancak armaya hizmet edenlere gösterilen vefasızlığa karşı tepki bu şehrin insanının karakterinde var. Şahsen benim tepkim; anlamsız yerde, takım galip gelmişken, şampiyonluk iddiası varken akıllara zarar bir tasarruf yapılmasınadır. Trabzonspor taraftarı büyük vefa örneği göstererek Trabzon’daki “29 Aralık Darbesine” karşı durmuştur. Maalesef “29 Aralık Darbesi” en azından şimdilik başarılı olmuştur. Ancak Trabzon'da oyunlar bitmiyor, bitmeyecek de. Trabzon’da birileri Trabzonspor’un önemli bir değeri olan Ünal hocayı da yediğini düşünebilir. Fakat bu imparatorlar şehri daha çok yeni oyunlara gebe? Bakıp göreceğiz. Bu operasyon Trabzonspor'u yarıştan koparacağı gibi rakiplerine büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Unutulmasın ki yeni dönemin ensesinde Ünal hocanın nefesi hep olacaktır. Bu operasyonu yapanlar açığa çıkarılıp, hesap vermedikçe taraftar için bu iş yatışmayacak. Yazık, çok yazık bu yıl değil gelecek de karanlığa atıldı. Birileri Ünal hocayı ideolojisinden dolayı savunuyorsa biz orada yoğuz. Tıpkı Trabzonspor’u oyuncak haline getirmek isteyenlere karşı olduğumuz gibi. Trabzonspor markasının zarar görmesine, Ünal hocanın haksızlığa uğramasına, işi spor olmayıp spora karışılmasına karşıyız. Ünal hocayı siyasi kimliği nedeniyle savunanlar, oluşturduğu muhalefet anlayışı nedeniyle savunanlarla aynı çizgide olmamız asla söz konusu olamaz. İki tarafı da pis değnek olan bu olayın vereceği tahribat ne kadar olacak birkaç hafta sonra belli olur. İşin ilginç yanı gelecek nesillere bunu nasıl anlatacaksınız? 

YORUM EKLE

banner81

banner22

banner21

banner24